RSS Besleme

Fotoğraf Sözlüğü

Fotoğraf Sözlüğü

A/D Converter
Analog/Dijital Konvertör yani CCD üzerinde analog bir görüntüyü dijitale çeviren bir aleti ifade eder ki buna göre bilgisayar dijitale dönüşmüş olan bu sinyalleri algılayıp tanımlayabilir. Dijital kameralarda kullanılan bu alet ile kameranın kadrajına gelen ışık bilgisi renk ve görüntü olarak dijitale çevrilmiş olur.

AA – AAA Piller
AA piller, bizim halk dilinde kalem pil dediğimiz pil ebadını ifade eder. Örneğin 4 AA NiMH pil demek, 4 adet kalem pil büyüklüğünde NiMH teknolojili pil anlamına gelmektedir. AAA piller ise daha çok televizyon uzaktan kumandalarında kullanılan ve kalem pillerden daha ince ve küçük olan pilleri ifade eder.

AC adapter
Kameraların elektrik bağlantı yuvaları vardır ki buraya bağlanacak bir elektrik adaptörünü ifade eder. Bunun ile kamerayı pilsiz yani elektrik ile çalıştırmak mümkündür. Özellikle iç çekimlerde işe yarayan elektrik adaptörleri kamera paketlerinden genelde çıkmayabilir, zira opsiyonel ürünlerdendir.

Add-On Lens
Ara adaptörler ile ya da adaptörsüz objektiflere bağlanabilen ilave geniş açı, tele ya da balık gözü gibi objektifler demektir. Bazı objektiflerde ilave objektifler için yiv dişli bulunurken bazılarında bağlantı bir ara adaptör ile gerçekleşir.

AE
“Auto Exposure” olan açılım, otomatik pozlama anlamına gelir. Mevcut ışık şartlarında makinenin en uygun pozlamayı otomatik olarak yapması anlamına gelen bir sistemdir. Kameralarda basit bir AE sistemi de olabilir ya da biraz gelişmiş ve manuel olarak size ayar imkanı sunan türleri de olabilir. Otomatik pozlama sisteminin genelde üç tipi vardır: 1. Programmed, 2. Aperture Priority ve 3. Shutter Priority.

AE Lock
Otomatik poz kilidi anlamına gelen bu ifade, çekimi yapmayı düşündüğünüz alan veya objeyi kadrajladıktan sonra deklanşöre yarım basarak makinenin o alana veya objeye pozlama anlamında kilitlenmesi ve çekime hazır hale gelmesi anlamına gelir.

AF
Auto Focus olan açılımı, otomatik fokus yani odaklama demektir. Kadrajladığınız obje veya alana kamera objektifinin otomatik olarak odaklama yapma sistemi de denebilir.

Analog
En genel ifade ile görüntü ve ses anlamında dijital olmayan görüntü ve ses sistemlerine denir.

Aperture / Diyafram
Bir objektif içerisinde gözdeki iris tabakasına benzeyen ve objektiften geçen ışık miktarını düzenleyen yapraklardan oluşmuş bir düzenektir. Görüntü sensörüne düşecek ışık miktarını ayarlar. Işık miktarı bu kapağın standart mesafelerde durmasıyla ölçeklendirilir.

Aperture Priority
Fotoğraf makinelerinde A ile gösterilen bu çekim modu diyafram öncelikli çekimi ifade eder. Bu Diyafram öncelikli çekim modunda kullanıcı diyafram aralığını seçince fotoğraf makinesi çekim hızını otomatik olarak ayarlayarak pozlamanın oluşması sağlar. Bu modda diyafram açıklığı istenildiği gibi değiştirilir ve fotoğraf makinesi de deklanşör hızını otomatik olarak seçilen değere göre ayarlar.

Artifact(ing)
CCD, JPEG gibi sıkıştırma yaparak oluşan resim formatı ya da bazen objektiften ötürü resim üzerinde oluşan renk veya şekil bozulmalarını ifade eder.

Asa
Fotoğraf makinesi filminin ışığa olan duyarlılığını gösteren standart bir ölçü birimidir. Rakam ne kadar yüksekse filmin duyarlılığı artar, rakam düşükse duyarlılık azalır.

Aspect Ratio
Görüntü oranı anlamına gelen bu ifade görüntünün 3:2, 4:3, 16:9 gibi bir orantı ile çerçevelenmesi anlamına gelir. Bir çok kamera 4:3 oranlı görüntü oluştururken bazıları 3:2 oranlı çekimler yapabilir. 16:9 daha çok video çekimlerinde gerçekleşen bir orandır.

Aspherical Lens
Kenarları düzeltilmiş bir objektif şeklini ifade eder ki bu sayede daha mükemmel görüntü elde edilebilmektedir. Asferik cam objektif şeklinde de ifade edilir.

Autofocus
Otomatik fokus yani odaklama demektir. Kadrajladığınız obje veya alana kamera objektifinin yarım deklanşöre basıldığında otomatik olarak odaklama yapma sistemi de denebilir.

Automatic Exposure
Otomatik pozlama anlamına gelir. Mevcut ışık şartlarında makinenin en uygun pozlamayı otomatik olarak yapması anlamına gelen bir sistemdir.

AWB
“Outomatic White Balance” olan açılımı, kameraların çekim yaparken pozlama esnasında beyaz ayarını otomatik olarak yaptığı sistemi ifade eder.

B&W
“Black and White” olan açılımı siyah beyaz çekimi ifade eder.

Back Lit
Arka ışık ya da ters ışık anlamına gelir ki eğer siz çekimi yapacağınız obje ya da alana böylesine bir ışık geliyor ise doğru ayarlamaları yapmadıkça pozlama hatalı olacak ve resim genelde karanlık çıkacaktır.

Balık Göz
İnsan gözünün normalde 53 derece bir görüş açısı vardır. Dijital fotoğraf makinesi ve video kameralar gibi cihazların objektiflerinde bu değerin üstüne de çıkılabilir altına da inilebilir. Balık Gözü olarak adlandırılan objektif türünde görüş açısı değerleri 100 derece ile 180 arasında değişebilir. Balık Göz objektiflerde geniş abir görüş açısı neticesinde görüntülerde eğri hatlarla bükülme ve yuvarlaklık hakim olur.

Bit
Dijital hafızanın en küçük birimidir. Dijital kavram olarak 0 ve 1 i ifade eden “binary” ve “digit” kelimelerinin bir nevi kısaltılmasıdır.

Bit Depth
Bu ifade her bir pikselin temel üç renk olan Kırmızı-Yeşil-Mavi nin ya da gri tonlamanın renk derinliğine işaret eder. Her bir temel renk için en az 8 bit vererek renk bilgisi oluşturan bir piksel, 3 (kırmızı, yeşil, mavi)x8=24 bit’lik bir renk derinliğini ifade eder. 24 bit renk ise renk çözünürlüğünün 16.7 milyon renk derinliği ile oluşumu anlamına gelir.

Bitmap
Bir görüntü bilgisinin bit ile tek tek kayıt edilme metodudur. Bit ile kaydı yapılan bir çok resim formatı vardır. “bmp”, “pict”, “tiff”, “pcx”, “gif” gibi….

Blur
Fotoğraf çekimi sırasında makinenin çeşitli etkenlerle titremesi ve hareket etmesinden kaynaklanan bulanıklık etkisini anlatan bir ifadedir.

Bracketing
Fotoğraf makinelerinin çoğunda var olan bir pozlama ayarıdır. Fotoğraf makinesi bu ayara getirildiğinde kamera otomatik olarak 3 ya da 5 adet bir seri çekim yapar. Her bir çekimde poz değerini otomatik olarak değiştirir ve arka arkaya birbirine ardışık farklı ışık ayarlarında fotoğraf çekilir. Böylece siz de daha sonra bu 3 veya 5 poz resimden en mükemmelini kullanabilirsiniz.

Brightness
Dijital bir görüntüdeki her bir pikselin siyahtan beyaz doğru olan parlaklık değeridir. Genellikle parlaklıkta 0 değeri siyahı, 255 değeri ise beyazı ifade eder.

Buffer
Her hangi bir hafıza alanında geçici bir kayıt alanının oluşumudur. Mesela internetten TV seyretmek ya da radyo dinlemek istediğinizde gelen veriyi bilgisayar hafızası önce kaydeder sonra kaydettiklerini size ulaştırmaya başlar, arada kesiklik olmaması için sürekli olarak hafızada bir yere gelen veri kaydedilerek işlemin sürekliliği sağlanmış olur.

Burst Mode
Deklanşöre basıldığında kameranın hızlı bir şekilde görüntüyü oluşturabilme yeteneğini ifade eder.

Byte
Bir bilgisayar hafızasında 8 bit’ten oluşan bir bütünü ifade eder. Buna göre 8 bit 1 byte eder denir. Buna karşılık 1024 byte bir kilobyte eder.

Calibration
Renk uygunluk ayarıdır. Kalibrasyon şeklinde günümüz dilinde de kullanılmaktadır. Yani monitörde gördüğümüz renk tonajları ile baskıda gördüğümüz renk tonajlarının uygunluk arz etmesidir. İyi kalibre edilmemiş bir monitörde gerçek renkleri göremeyeceğimiz gibi neticede baskıdan çıkmış farklı tonajlara da şaşırmamamız gerekir. Bazı renk uygunluk standartları vardır. Ki bunlar çeşitli yazılımlar ile uygulanabilir. O taktirde monitörde gördüğünüz görüntü renk tonajlarının aynını baskıda görmeniz mümkündür. Tabi ki burada monitörün de elektronik olarak kalibre edilmeye müsait kaliteli bir monitör olması gerekmektedir.

Camera
İngilizcede fotoğraf makinesini ifade eder. Ama maalesef Türkçede video kamera ile karıştırılmaktadır. Dolayısıyla “digital camera” dijital olarak çekim özelliğine sahip fotoğraf makinesi demektir.

Card Reader
Kart okuyucu demektir. “Paralel”, “USB” ve “Firewire” ile bilgisayara bağlanabilen modelleri olmakla birlikte, Compact Flash, Smart Media, Memory Stick, SD ve MMC kartları okuyabilen çoklu kart okuyucular da mevcuttur. Kart okuyucular kameranızdaki karta yazılmış olan bilginin bilgisayar ortamına hızlı ve kolay bir şekilde aktarılmasını sağlayan aletlerdir.

CCD
Açılımı “Charged Coupled Device”dır. Bir görüntünün oluşumunda kameralarda kullanılan bir ışık algılama sensör çipidir denebilir. Film ya da video kaset yerine kullanılmıştır. Fakat CCD’ler analog aletlerdir. Işık bilgisi objektiften geçerek bu çip üzerine düşer, renk ve şekil oluşumu bu çip üzerinde AD konvertör aracılığıyla da dijital olarak gerçekleşerek hafıza ünitesinde kaydedilir.

Center-Weighted
Merkez ağırlıklı diye ifade edilen bir ğozlama çeşididir. Kamera pozlamayı yaparken görmüş olduğu alanın merkezini baz alarak pozlamayı oluşturması demektir.

CF
Açılımı “Compact Flash” dır. Bir hafıza kart biçimidir.

CF Type I
Şimdilerde iki tür olan CompactFlash kartlardan birinci tipi yani 5 mm liğini ifade eder. Zira kayıt alanı ikinci tipe göre daha azdır.

CF Type II
Şimdilerde iki tür olan CompactFlash kartlardan ikinci tipi yani 9 mm liğini ifade eder. Zira kayıt alanı birinci tipe göre daha fazladır, ayrıca IBM microdrive hafıza kartları da bu kategoride yer almaktadır.

CIFF
Açılımı “Camera Image File Format” tır. Kameralarda kullanılan bir resim kayıt formatını ifade eder.

Close-Up
Yakın mesafeli çekimi ifade ettiği gibi, genellikle 20 cm den daha yakın mesafeler arasında bir objektifin çekim yapabilme kabiliyetine de denir. Bazı kameralarda bu özelliğe “Macro” da denmektedir.

CMOS
Açılımı “Complementary Metal Oxide Semiconductor”dur. CCD haricindeki diğer bir görüntü algılama ve oluşturma sistemidir.

CMS
Açılımı “Color Management System” dır. Monitör ile baskı çıktısı arasındaki renk kalibrasyonunu oluşturan bir yazılım programıdır.

CMYK
Açılımı “Cyan, Magenta, Yellow, Black” tir. Dört rengi ifade eder. Bunlar: Mavi, Kırmızı, Sarı, Siyahtır. Daha çok baskı ünitelerinde kullanılan ana renklerdir.

Color Balance
Renk uygunluğunu ifade eder. Gerçek görüntü renkleriyle dijital olarak elde edilmiş renklerin uyuşması demektir.

Color Depth
Renk derinliği demektir. Tüm dijital sistemler artık en az 24-bit yani 16.7 milyon renk derinliği kullanırlar. Bu RGB yani Kırmızı, Yeşil, Mavi olan üç temel rengin 16.7 milyon tonajdan oluşumu demektir. Elbette bu da gerçek renkleri ifade etmektedir. Bu arada milyar renk tonajını yakalamış dijital sistemler de bulunmaktadır.

CompactFlash
Kısaca CF ile de ifade edilmektedir. Bir hafıza kart biçimidir.

Compression
Kısaca sıkıştırma demektir. Bir dijital kameranın oluşturduğu resim dosyası en az 640×480 çözünürlüklü olsa, bu 307200 piksellik bir resim dosyası demektir. Her bir piksel 24 bit renk derinliğine sahip olduğuna göre bu resim dosyası takriben 1 MB’lık bir dosya olacaktır demek. Bu nedenle dijital kameralar genellikle resim dosyasını sıkıştırarak kaydeden resim formatı kullanırlar ki oluşacak bu 1 MB’lık esim dosyası daha az yer kaplayarak daha fazla resim çekebilme imkanı oluşabilsin. Bunların en yaygını da JPEG resim formatıdır. Fakat sıkıştırma esnasında resim dosyasında her ne kadar bir çok kimse tarafından anlaşılamasa da veri kaybının olduğunu unutmamak gerekir.

Continuous Autofocus
Henüz deklanşöre yarım basmadan bile kameranın sürekli olarak gördüğü alana dair otomatik olarak netleme yapmasını ifade eder. Daha çok Nikon Coolpix 900 seri kameralarda bu özellik mevcuttur.

Contrast
Bir görüntüdeki parlaklık değişim miktarının bir nevi ölçümüdür.

CRW
Canon kameralarda kullanılan RAW CCD dosya formatıdır

DC
Açılımı “direct current” dır. Doğru akım demektir. Dijital fotoğraf makinelerinin adaptörleri düşük voltajlı akımla çalışır.

Deklanşör
Fotoğraf makinelerinde örtücü (obtüratör) olarak adlandırılan ve fotoğrafın çekilmesi amacıyla görüntü sensörüne görüntünün gelmesini sağlayan perdeyi çalıştıran düğmedir.

Depth of Field / Alan Derinliği
Alan derinliği demektir. DOF şeklinde de ifade edilir. Diyaframın küçük olmasıyla elde edilen bir alan derinliğidir. Fotoğraf çekerken pozlama yapılan nesnenin önünde ve arkasındaki net alandır. Alan derinliğinin 1/3 kısmı nesne ile kamera arasındaki kısımda ve 2/3 kısmı ise nesnenin arkasında oluşur. Alan derinliği etkisi objektifin diyafram açıklık değerine, nesnenin objektife olan uzaklığına ve fotoğraf makinesinde kullanılan merceklerin odak uzaklığına bağlı olarak değişir.

Digital Camera
Dijital kamera yani dijital Fotoğraf makinesi demektir. Video kamera ile ya da dijital video kamera ile karıştırılır genelde.

Digital Zoom / Dijital Zum
Kamerada kullanılan bir yazılım aracılığıyla yapılan bir zumlama eylemidir. Fotoğraf makinesinin optik olarak odaklanabildiği en uzak noktadaki görüntünün bir kısmını yazılım desteğiyle büyütmesi işlemine verilen isimdir. Bu tür zumlamayı ya da büyütmeyi bir resim uygulama programında da yapmak mümkündür. Buna interpolasyon ile yapılan büyütme de denir. Bu şilem sonucunda netliğin bozulması ve fotoğraf kalitesinin düşmesi kaçınılmazdır.

Digitalization
Dijital bir görüntünün herhangi bir resim işleme programında yüzde yüzün üzerinde büyütülmesi ile görüntü üzerinde oluşan bozulmaya denir ki dijitalizasyon şeklinde de ifade edilir.

Digitization
Analog bir görüntünün bilgisayar ortamına taşınabilmesi için dijitale dönüştürülmesi demektir.

Diyafram Değeri
f-stop adıyla bilinir. Belirli bir diyafram çapına sahip olan tüm fotoğraf makinelerinin görüntü sensörlerine aynı diyafram değerinde aynı miktarda ışığın girmesi gerekir. Bu noktada belirli durak noktaları vardır. Sayısal açıdan en büyük rakamı temsil eden duraktaki ışık miktarı bir sonraki durakta geçerli ışık miktarının tam iki katıdır.

DPI
Açılımı “dots per inch”tir. Yani her bir inç alandaki nokta sayısı demektir. Bir inçlik uzunlukta kaç adet noktacık olduğunu temsil eder. Bu ölçüm daha çok ekran teknolojisi ya da dijital baskı sistemlerinde kullanılmaktadır. Örneğin klasik baskı sistemlerinde bir resim basılacağı zaman resmin en az 300 dpi olması istenir ki baskı başarılı olsun.

DPOF
Açılımı “digital print order format”tır. Arada bir bilgisayar olmaksızın bir dijital kameranın ki DPOF destekli, yine bu formatı destekleyen bir yazıcıya bağlanarak çekilen resimlerin baskı yapılabilmesini ifade eder.

Dye Sub Açılımı “dye sublimation” dır. Baskının termal yani ısı ile bir kerede daha kaliteli fotoğraf kağıtları üzerine yapıldığı bir baskı metodunu ifade eder ki bu sistemle baskı yapan yazıcılar kendi alanlarındaki neredeyse en pahalı olanlarıdır. Zira bu baskı suya, neme daha dayanaklı ve uzun ömürlü kalabilen ve de daha hızlı baskı imkanı sağlayan bir baskı çeşididir.

Electron Bearn Coatingkavramının kısaltılmışı olup, mercek kaplamasının elektron ışını vasıtası ile buharlaştırılarak yapıldığını belirtir.

Enstantane Deklanşör hızıyla aynı anlamdadır. Ayarlandığı süre boyunca görüntü sensörünün önündeki perdenin (obtüratör) açılıp kapanmasını sağlar.

EV
Açılımı “exposure value” yani pozlama değeridir. Dijital kamera dilinde daha çok artı/eksi yönde yani daha karanlık ya da daha parlak yönde kameranın yapabildiği pozlama değerini ifade eder. +2.0 ile -2.0 arasında değişen bir cetvelde ortam aydınlatması veya karartmasının belirli ölçeklerde gerçekleştirilmesini sağlar.

EXIF
Gelişmiş dijital fotoğraf makineleri fotoğrafın hangi ayarlarda çekildiğini belirten bir bilgi dosyasını resmin içine gizlerler. Bu dosyada fotoğraf çekerken hangi ISO değerinin kullanıldığı, diyafram açıklığının ve enstantane hızının ne olduğu gibi çekimle ilgili çeşitli bilgiler vardır. Bunlar bir dijital kameranın JPEG ile oluşturduğu her bir resmin içinde kamera ve pozlama ile ilgili yazmış olduğu bilgiyi ifade eder ki bir çok resim işleme programı bu bilgiyi tanıyıp size sunabilir ve siz hangi kamera ile hangi poz değerleriyle resim çekmiş olduğunuzu bu sayede bilebilirsiniz. Bu şekilde çekimle ilgili bu bilgiler popüler resim işleme programlarının tamamı tarafından algılanıp gösterilebilir.

Exposure
Pozlama veya pozlanma demektir. Işık bilgisinin objektiften geçerek CCD üzerine düşmesi ile resmin dijital olarak oluşması da denebilir.

Exposure Bracketing
Kamerada var olabilen bir pozlama ayarıdır ki bu ayara getirildiğinde kamera otomatik olarak 3 ya da 5 seri bir resim çeker. Her bir çekimde poz değerini otomatik olarak değiştirir ki siz bu 3 veya 5 poz resimden en mükemmelini kullanabilesiniz diye…

Exposure Compensation
Poz yoğunluğu anlamına gelen bu ifade daha karanlık ve daha parlak yönde kameranın yapabildiği pozlama değerini gösterir.

f-stop
Diyafram açıklığının ya da kapalılığının rakamsal olarak ifade edilme şeklidir. Diyafram ayarının duraklarını belirtir. Mesela F2.8 küçük sayı olmasına rağmen diyaframın daha açık olduğunu, F16 ise büyük sayı olmasına rağmen diyaframın daha kapalı olduğunu ifade eder. Diyafram açıklığı standart bir ölçüdür ve her fotoğraf makinesinde aynı miktarı temsil eder.

Filtre
Fotoğraf makinesinin objektifine gelen ışığı süzmede kullanılan özel araçlardır. Cam, asetat, jelatin ya da benzeri malzemeden üretilirler. Objektifin tam önüne yerleştirilerek çekim yapılır. Gelişmiş kimi modellerde bazı özel filtreler bu tür objelere ihtiyaç duyulmadan dijital olarak uygulanır.

File Format
Dosya formatı demektir. Mesela resim dosya formatlarından TIFF, JPEG, BMP yi örnek verebiliriz. Ses veya video görüntülerinin de kendilerine göre dosya formatları vardır.

FireWire (IEEE-1394)
Daha çok yeni versiyon bilgisayarlarda özellikle Macintosh’larda var olan bir nevi bağlantı kapısıdır. Resim ve video gibi çok yer kaplayan büyük dosyaların bilgisayar ortamına Seri, Paralel ve USB bağlantı kapılarına göre çok daha hızlı bir şekilde aktarılmasını sağlar. Sony’de adı i-Link olarak ta ifade edilir.

Firmware
Bir nevi dijital kameralardaki işletim sistemidir. Ki bu sayede dijital kamera kontrolü sağlanır. Zaman zaman üretici firmalar bu işletim sistem yazılımını geliştirirler ya da var olan hataları düzeltirler ve bir üst versiyon şeklinde internet sitelerinden yayımlarlar ki o dijital kameraya sahip olanlar bu yeni versiyonu internet üzerinden kendi makinelerine aktararak daha performanslı olarak kameralarını kullanabilsinler diye.

Fixed Aperture
Sabitlenmiş diyafram demektir. Normalde zoom objektif geniş açıdan dar açıya doğru gittikçe diyafram değişir. Fakat dijital kamerada diyaframı sabit tutacak bir opsiyon var ise odak uzaklığına bakmaksızın diyafram hep aynı değerde kalarak çekim yapılabilmesidir.

Fixed Focus
Genelde maksimum alan derinliği ile çekim sağlayan, önceden fabrikasyon olarak belirlenmiş bir sabit odak mesafeli objektifi ifade eder.

Flash / Flaş
Fotoğraf çekimi sırasında pozlama yapılan ortamı anlık olarak aydınlatmaya yarayan ışık kaynağıdır. Genellikle fotoğraf makinelerine entegre olarak gelir ancak gelişmiş modellere ayrıca flaş üniteleri de takılabilir. “Built-in” ve “extra” ya da “external” flaş şeklinde dijital kameralarda yer alabilirler. “built-in” dijital kamerada var olabilen dahili flaşı, “external” ise dijital kameraya bağlanması muhtemel haricen takılabilen tepe ya da Sync kablo ile para-flaş sistemlerini ifade eder. Özellikle ışığın yeterli olmadığı alanlarda çekim için gerekli bir unsur olarak karşımıza çıkarlar. Günümüzde tamamen karanlık ortamlarda da çekim yapılmasını kızıl ötesi ışınlarıyla sağlayan özel flaşlar da bulunmaktadır. Bu tür flaşların ışıkları insan gözünün algılayamayacağı dalga boyutundadır.

Flash Memory
Bu, dijital kameralarda kullanılan dijital film ya da hafıza anlamına kullanılan bir kavramdır. Compact Flash, Smart Media, Memory Stick, SD ve MMC ve IBM Microdrive gibi dijital hafıza kartlarını ifade eder.

Flash Memory Reader
Flash hafıza kartları olarak bilinen kartlardaki bilginin bilgisayar ortamına aktarılmasını sağlayan bir alettir. Kart okuyucu da denir. “Paralel”, “USB” ve “Firewire” ile bilgisayara bağlanabilen modelleri olmakla birlikte, Compact Flash, Smart Media, Memory Stick, SD ve MMC kartları okuyabilen çoklu kart okuyucular da mevcuttur. Kart okuyucular kameranızdaki karta yazılmış olan bilginin bilgisayar ortamına hızlı ve kolay bir şekilde aktarılmasını sağlayan aletlerdir.

Flat Bed Scanner
Kağıt veya film üzerindeki resim veya yazı gibi bilgileri üzerinden geçerek tarayan ve bilgisayar ortamına geçebilmesini sağlayan optik bir cihazdır. Kısaca tarayıcı da denir.

Focal Length
Bir objektifin “odak mesafesi” demektir. En genelde “geniş açı”, “normal” ve “tele yani dar açı” şeklinde ifade edilir ve genellikle 35 mm lik kamera objektiflerine göre değerlendirilirler. Mesela 35 mm lik bir kameraya göre 38 mm objektif gibi.

Focus Assist
Bu özellik daha çok gelişmiş model dijital kameralarda mevcuttur. Buna göre kamerada gözükebilen ya da gözükmeyen bir kızıl ötesi ışığın, çekimi yapılacak alan veya objeyi kameranın tanımlaması ve netleme yapabilmesi için faaliyete girmesidir. Ki daha çok yetersiz ışıklı veya karanlık alanlarda devreye girer.

Focus Lock / Fokus Kilidi
Odak kilidi demektir. Optik zoom yapabilen fotoğraf makinelerinin tamamında bulunan ve odaklama yapılan nesneye kilitlenmeyi sağlayan bir özelliktir. Bu işlem deklanşöre yarım bastığınızda gerçekleşir. Mesela bir yola doğru kamerayı çevirip yarım deklanşöre bastığınızda netleme için makine hazırlanmış olur ki o yoldan daha sonra geçecek bir araba çekilmek istendiğinde deklanşöre hızlıca ve tam basılarak araba kareye oturtulmaya çalışılır ki daha önceden netleme kilitlendiğinden resimde odaklama yani netleme problemi yaşanmayacaktır.

Format
Dijital cihazların ve yedekleme birimlerinin içindeki bilgilerin silinerek sıfırlanması ve sıfırdan kullanıma hazır hale getirilmesi demektir.

Foto-Piksel
Görüntü sensörlerinde bulunan ışığa duyarlı fotonları tanımlar. Farlı isimler altında da anılırlar. Foto piksel ifadesi ile anlatılmak istenen, ışığın gelmesiyle elektriksel olarak yüklenen hücrelerdir. Bu ifadedeki “foto” kelimesi “foton” manasındadır.

FPS
Frame per Second kelimelerinin kısaltılmış halidir. Video ve resim gösterimlerinde saniyede gösterilen kare sayısını ifade eder. Bu rakam ne kadar yüksekse görüntüdeki akıcılık o kadar artar.

Frame
Bir video görüntüsünü oluşturan saniyede akan en az 9-15-24-30 kareden her bir sabit kareye denir.

Frame Rate
Bir video kameranın saniyede yapmış olduğu çekim oranını ifade eder. Normalde iyi bir video görüntüsü saniyede en az 24 kare çekim yapar. Fakat bu günlerde bazı kameraların video çekimleri saniyede 9 veya 15 kare şeklinde de olabilmektedir. Bunlar düşük çözünürlüklü olduklarından göz bunu pek algılayamamaktadır. Genelde bu özellik 9 fps, 15fps, 24fps, 30fps şeklinde karşımıza çıkar. Bunun açılımı mesela 24 frame per second yani saniyede akım hızı 24 kareden oluşur şeklindedir.

Gamma
Dijital kamera dilinde, bir derece eğrisine göre bir resimdeki kontrast yani parlaklık değerinin bir nevi ölçümüdür ki buna göre kontrast düzeltilmesi yapılabilir. Yüksek kontrast yüksek gamma değerine sahip iken düşük kontrast düşük gamma değerine sahip olur.

GB
Gigabyte kelimesinin kısaltılmış halidir. 1 gigabyte 1024 megabyte’a eşittir.

GIF
Yaygın dijital görüntü formatlarından biridir. Ancak dijital fotoğrafçılık alanında pek tercih edilmez.

Görüntü Sensörü
Dijital fotoğraf makinelerinde ışığa duyarlı olan ve görüntünün oluşturulmasını sağlayan bölümdür. CCD veya CMOS tipinde olan bu bölümün kalitesi ve içindeki ışığa duyarlı hücrelerin sayısı elde edilecek fotoğrafın kalitesini ve çözünürlüğünü belirler.

Görüş Açısı
Bir objektifin pozlama yaptığı ortamdaki alanın büyüklüğünü simgeler. Bu alan, çekim yapılan nesnenin objektife olan uzaklığına bağlı olarak değişmekle birlikte aynı zamanda kullanılan lense de bağlıdır. Zoom yapılınca görüş açısı daralır.

Gray Level
Resmi dijital olarak oluşturan her bir pikselin siyahtan beyaz doğru olan parlaklık seviyesidir. 0 noktası siyahı, 255 noktası beyazı ifade eder. Bu arada kalan seviyelerdir.

Gray Scale
Siyah ve beyaz arasında kalan gri renk tonaj ölçümünü ifade eder.

HDTV
Açılımı “High Definition Television” dır. Normalde televizyon ekranındaki saniyede yatay satır okuma hızı 525 satır iken bu teknoloji televizyon ya da görüntü sistemlerinde saniyede satır tarama hızı 1125 satırdır ki bu daha kaliteli görüntü demektir.

Hiperfokal Nokta
Optik zoom ayarı olmayan başlangıç seviyelerindeki dijital fotoğraf makinelerinde mercek bu noktaya odaklanmış olarak ayarlanmıştır. Bu noktayı teorik olarak şöyle tarif edebiliriz: Fotoğraf makinesi sonsuza odaklandığında, netlik bozulmadan makinenin objektifine olan en yakın mesafedeki noktadır.

Histogram
Birçok resim işleme yazılımında ve daha çok profesyonel dijital kamera sistemlerinde bulunan bir grafik analiz çizelgesidir. Resimde oluşan muhtemel kontrast hatalarını tanımlamak ve düzeltmek için kullanılır. Amacı pozlama yapılan ortamdaki ışık yoğunluğunu ölçmek ve bunu derecelendirmektir. Histogram grafiğinde ekranın solunda yoğunlaşan çizgiler fotoğrafta karanlık noktaların yoğunluğunu, ekranın sağındaki çizgilerse aydınlık noktaların yoğunluğunu temsil eder. En ideal durum tüm bu çubuk – çizgilerin ekranın ortasında yoğunlaşmasıdır. Böyle bir ayarda renkler gerçekçi ve fotoğraflar da canlı çıkar.

Hot Shoe
Kameraların üst taraflarında yer alan flaş bağlantı yerine denir. Bu harici flaş takma yuvaları sayesinde kameralarda o yere uygun tepe flaş diye tabir edilen harici flaş modelleri kullanabilir.

Hue
Temel renklerin bütün oranını ifade etmek için kullanılan bir terimdir. Hue aynı zamanda sadece sizin kullandığınız rengi ifade eden bir parçadır. İçinde Hue nun bir parça olduğu bir renk geçişi kullandığınızda gökkuşağı efektleri oluşturabilirsiniz.

IEEE-1284
Yüksek hızlı yeni bir bağlantı kapısını ifade eder. Daha çok kart okuyucular ve yazıcıların bilgisayara bağlantılarında kullanılır.

IEEE-1394
Daha çok yeni versiyon bilgisayarlarda özellikle Macintosh’larda var olan bir nevi bağlantı kapısıdır. FireWire olarak da adlandırılan bu bağlantı, resim ve video gibi çok yer kaplayan büyük dosyaların bilgisayar ortamına Seri, Paralel ve USB bağlantı kapılarına göre çok daha hızlı bir şekilde aktarılmasını sağlar. Sony de adı i-Link olarak ta ifade edilir.

Image Processing
Kamera dilinde bir görüntünün kamera tarafından yakalanıp kaydedilmesine kadar geçen işleme denir.

Image Resolution
Görüntü çözünürlüğü demektir. Genellikle 640×480, 1024×768, 1280×960, 1600×1200, 2048×1536 gibi rakamlar ya da 0.3, 0.8, 1, 2.1, 3.1, 4, 5, 6 milyon piksel şeklinde ifade edilir. Kameralarda, daha çok resim kalitesinden ziyade resmin hangi ebatlara kadar büyüyebileceği noktasında fikir verir.

Image Sensor
Görüntü senzörü ya da algılayıcısı demektir. Kamera dilinde CCD ve CMOS gibi görüntü algılayıcı çiplerin genel adıdır.

Image Stabilization
Görüntü sabitleme demektir. Özellikle tele zoomlu çekimlerde kamera hareketinden kaynaklanması muhtemel çekim bozukluklarını engelleyen optik veya dijital bir sistemdir.

Interlaced
Bir nevi CCD çeşididir ki daha sonraları “Progressive Scan” CCD ler çıkmıştır.

Interpolation / Interpolasyon
Yazılım aracılığıyla bir resim çözünürlüğünün ya da bir resim dosya büyüklüğünün gerçek halinden matematiksel algoritma ile daha büyük hale dönüştürülmesi demektir. Mesela 10 MB’lık bir resim dosyasının A3 ebatta basılabilmesi için Photoshop yazılımı aracılığıyla 40 MB’lık bir dosya haline dönüştürülmesi işlemi gibi.

Interpolated Resolution
Optik çözünürlüğün gerek kamera içerisinde kullanılan bir yazılım ile gerekse de bilgisayar ortamında kullanılan bir resim işleme programı ile arttırılması ile oluşan çözünürlüğe denir. Bu büyütme işlemi yapay bir büyütme olduğundan resmin belli ölçülerde bozulması söz konusu olabilir.

IR (IrDA)
Infrared yani kızıl ötesinin kısaltılmasıdır. Gözükmeyen bir ışık sinyali ile bir dijital verinin yani resmin kameradan bilgisayar ortamına aktarılmasındaki bağlantı teknolojisidir. Buna kızıl ötesi bağlantı ya da infrared bağlantı da denir. 1999 yılında daha çok yaygın halde bazı markaların dijital kamera modellerinde kullandıkları bu teknoloji şimdilerde pek kullanılmamaktadır. Zira bilgisayarlarda kızıl ötesi alıcı bir türlü standart hale gelmediğinden sırf kamerada vericinin olması bir anlam taşımamaktadır.

Işık Siperliği
Pozlama sırasında istenmeyen ışıkların objektife düşmesini engellemeyi amaçlayan ve objektifin ucuna takılan silindir şeklinde plastik ya da metal kısımdır.

Işık Ölçer
Profesyonel fotoğrafçıların kullandıkları ve pozlama yaparken nesneden yansıyan ışığın miktarını ölçmeye yarayan bir cihazdır. Bu cihazın gösterdiği ışık değerine göre gerekli diyafram ve deklanşör çekim hızı ayarı yapılır.

ISO
Klasik fotoğrafçılıkta ASA olarak bilinen bu kavram, bir kameranın ışığa karşı olan hassasiyet hızını ifade eder. Görüntü sensörünün ışığa olan hassasiyetini arttırır ya da azaltır. Genelde Auto, 100, 200, 400, 800 gibi standart rakamlarla ifade edilir. Sayının yükselmesi demek kameranın daha loş ortamlarda bile mükemmel çekimler yapabilmesi anlamına gelir.

Jaggies
Halk dilinde kullanılan bu kelime pikselizasyon olarak ta bilinir. Bir görüntünün yüzde yüz oranından daha büyük bir oranda büyütülmesi ile oluşan piksellerin normal halinden daha büyük ve bozuk gözükmesini ifade eder.

JFIF
JPEG resim dosya formatının özel bir tipidir. EXIF olarak ta bilinir.

JPEG
JPG olarak ta ifade edilir. En yaygın olan resim dosya formatıdır. Resmin 4, 8 veya 16 kat sıkıştırılarak muhafaza edilmesini sağlar. Sıkıştırma oranı arttıkça resimde gerçekleşen veri kaybı da çoğalır. Fakat bu daha çok profesyonel anlamda resim ile uğraşan kimselerin hassasiyetine giren bir konudur.

JPEG2000
2001 yılından itibaren kullanılmaya başlanan yeni versiyon bir JPEG resim dosya formatıdır. Daha fazla sıkıştırma yapabilmesine rağmen daha az veri kaybına sebep olması ile ilerideki zamanlarda bir çok kamera ve resim işleme programında kullanılması muhtemel bir resim dosya formatıdır.

KB
Kilo Byte kelimelerinin kısaltılmış halidir. 1024 byte 1 kilobyte’a eşittir.

Landscape
Kameralarda manzara çekimleri için fabrikasyon olarak oluşturulmuş bir hazır çekim modudur.

Lateral Chromatic Aberration
Kenar kromatik sapmalar olarak tercüme edilebilen bu kavram özellikle fotoğrafta çeşitli alanlarda ışığın yansıma algılanmasından kaynaklanan ve belli alanlarda farklı renk saçaklarının elde edilmesi ile sonuçlanmasını ifade eder ki, bu etki daha çok siyahtan beyaza geçiş noktalarında görülür.

LCD
Açılımı “Liquid Crystal Display” dir. Bir çeşit ekran teknolojisini ifade eder. Renkli ve tek renk yani monokrom olabilir. Mesela kameralarda genellikle ön ve son izleme yapmak için hem renkli LCD ekran hemde bir takım makine ve çekim ayarları yapmak için monokrom LCD ekran bulunmaktadır.

LED
Açılımı “light emitting diode” yani ışık saçan diod demektir. Genellikle elektronik aletlerde bir takım kontroller için kullanılan kırmızı, yeşil veya turuncu renkte ışık yayan ve cihazın herhangi bir bölümünün çalıştığını veya çalışmadığını gösteren ikaz işaretleridir.

Lens
Objektif demektir. Kameraların gözü olarak ta düşünülebilir. Birkaç dolarlık plastik objektiflerden neredeyse 50 bin dolara kadar çok farklı işler için kullanılabilen oldukça zengin bir objektif seçeneği vardır. Ve kameralardaki en önemli unsurlardan biridir. Kompakt kameralarda değişmez sabit veya zoom objektifler kullanılırken profesyonel modellerde değişebilen harici objektifler kullanılır. En genel manada objektifleri “geniş açı, normal, tele ve balık gözü” gibi 4 kısma ayırmak mümkündür.

Lithium Ion / Lityum İyon
Şarj edilebilir ve şarj adaptörü ile birlikte bazı kamera paketleri içinden çıkan bir pil çeşididir. Daha hızlı şarj edilebilirliği ve uzun ömürlülü olduğu söylense de bu tartışılır. Zira Sony, Canon ve Nikon paketlerinden çıkan Lithium pillerin şarj süreleri ve çekim ömürleri farklılık arz etmektedir.

Macro
Yakın mesafeli çekimi ifade ettiği gibi, genellikle 20 cm den daha yakın mesafeler arasında bir objektifin çekim yapabilme kabaliyetine de denir. Bazı kameralarda bu özelliğe “close-up” ta denmektedir.

Matrix Metering
Bir pozlama çeşididir ve bir çok kamerada bu seçenek vardır. Kadrajlanan alanda genelde 256 noktayı hesap ederek pozlamanın yapıldığı bir pozlama tekniğidir.

Megapixel / Megapiksel
1 milyon piksellik bir CCD çözünürlüğünü ifade eder. 1 Megapixel lik bir kamera genelde 1280×960, 2 Megapixel lik bir kamera genelde 1600×1200, 3 Megapixel lik bir kamera genelde 2048×1536 çözünürlüğündedir. Başka bir ifade ile 3.34 Megapixel bir kamera 3.34 milyon piksellik bir kamerayı ifade etmektedir.

Memory Stick
Sony’nin oluşturduğu bir hafıza teknolojisidir. Sadece Sony ürünlerinde kullanılmaktadır. 4 ila 128 MB arasında bir hafıza büyüklüğüne sahiptir ki bu zamanla değişebilir.

Metering
Mevcut ışık şartlarında bir kameranın pozlamayı hesaplamasına ölçmesine başka bir ifade ile metrajlamasına denir. Genelde “Matrix Metering,” “Spot metering” ve “Center-weighted” şeklinde anılırlar. Yani merkez ağırlıklı, tek noktaya ya da çok noktaya göre pozlama şeklinde…

Microdrive
IBM’in geliştirdiği minyatür bir hafıza ünitesidir. ya da hard-disk’tir denebilir. Compact Flash tip II büyüklüğünde olup 170MB, 340MB, 512MB ve 1GB lık farklı büyüklükte olanları vardır. Panasonic’in geliştirdiği ve çok ufak olan SD hafıza kartlarından sonra değerini yitirmiştir denebilir.

Multi Spot Focusing
Çok noktaya göre odaklama demektir. Kameranın, çekimi yapılan alanın bir çok bölgesini hesap ederek en uygun otomatik olarak netleme yapabilmesi kabiliyetidir ki bu özellik gelişmiş modellerde mevcuttur.

Multi Zone Focusing
Bu özellik Nikon D1, Nikon Coolpix 990 ve Casio QV-4000 gibi bazı modellerde var olan bir özelliktir. Kadraj genelde 9 bölgeye bölünmüş olup sizin çekmek istediğiniz obje hangi bölgede yer alıyor ise onu seçebilir ve odaklamanın sadece o bölgeye göre yapılmasını sağlamış olursunuz.

NEF
Nikon D1 pro modelinde kullanılan bir RAW resim dosya formatıdır.

NiCd
Açılımı “Nickel Cadmium” dur. Şarj edilebilir bir pil teknolojisini ifade eder.

NiMH
Açılımı “Nickel-Metal Hydride” tir. Şarj edilebilir bir pil teknolojisini ifade eder. Dijital kameralarda en fazla kullanılan bir pil çeşididir. Kalem pil büyüklüğündedir.

Noise
Çekim esnasında yeterli ışık olmamasından ya da CCD kalitesinden ötürü ya da kamerada kullanılan teknoloji zayıflığından ötürü resim üzerinde yanlış algılamadan ötürü var olan bir nevi hatalı piksellerdir. Yani kirlenmedir. Bazılarına göre gece çekimlerinde yüksek ISO eşdeğerli çekimlerde oluşan yanlış algılanmış pikselleri ifade etmektedir.

OLED
Açılımı “Organic Light Emitting Diode” tur. Yeni bir ekran teknolojisidir. LCD’ye göre daha ince ve 160 dereceye kadar yandan hiç sorunsuz parlak görüntü verebilen bir ekran teknolojisidir. Arka ışığa ihtiyaç duymadığı gibi neredeyse pil canavarı olan LCD lere göre daha az enerji harcadığı için geleceğin ekran teknolojisi olmaya adaydır.

Optical Resolution
Optik çözünürlük demektir. Daha çok CCD çözünürlüğünü ifade eder. Kameralarda kullanılan CCD lerin bir çözünürlüğü vardır ki resim bu çözünürlük içinde oluşur. Dolayısıyla resim çözünürlüğü genelde CCD çözünürlüğünün bir nebze altındadır. Mesela 3.34milyon piksel CCD çözünürlüğü ve 3.1 milyon piksel resim çözünürlüğü gibi.

Optical Viewfinder
Optik vizör

Optical Zoom
Optik zoom demektir. Dijital zoomdan tamamen farklıdır. Optik zoomun resim ve çözünürlük üzerinde hiçbir eksi etkisi olmamakla birlikte dijital zoom resmi biraz bozar. Optik zoom yapan kameraların fiyatları daha yüksektir. Özellikle uzun mesafelerde çekim yapmak isteyenlerin kamera alırken tercih etmeleri gereken bir özelliktir.

Over Exposure / Aşırı Pozlama
Resmin çok fazla pozlanmasını yani neredeyse bembeyaz şekilde pozlanmasını ifade eder ki bu tür resimleri yazılımlar ile bile düzeltmek mümkün değildir. Dijital fotoğraf makinelerinde bu tür bir durumla karşılaşıldığında kullanıcı yanıp sönen bir yumruk işaretiyle ikaz edilir. Genelde ortamdaki ışık değeri ya gereğinden çok az veya fazladır ya da objektif pozlama yapılan nesneye odaklama yapamayacak kadar yakın veya uzakta bulunmaktadır.

Panorama
Bir kameranın tek bir kareninkinden çok daha geniş bir alanda çekim yapabilme kabiliyetidir. Genelde bu tür çekimleri kameralar yanyana yapılmış 3 ila 5 adet resmi daha sonra bir yazılım aracılığıyla birleştirmesi sayesinde gerçekleştirebilir. Her kamerada olmayan bu özellik için genelde stitch adında bir yazılım kullanılır.

Parallax
Clode-up ya da başka bir ifade ile Macro yani yakın çekimlerde görülen bir olumsuzluğu ifade eder. SLR olmayan kameralarda yakın çekim yapılırken optik vizörden bakılarak çekim yapıldığında genelde çekimi yaptığınız obje çekim sonrasında kadrajlanan alandan kaymış gözükür. Bunun sebebi kayma değil vizör yakın alanlarda yanlış görüş sağlar demektir yani “parallax” tır. SLR tip kameralarda bu sorun yoktur.

PC
Fotoğrafçılıkta çok popüler ve standart olan bir tür flaş bağlantı konnektörünü ifade eder.

PCMCIA card adapter
Compact Flash veya Memory Stick gibi bir takım daha küçük hafıza kartlardaki bilgilerin diz üstü bilgisayara PCMCIA yuvadan aktarılabilmesi için üretilmiş bir adaptördür. İçi örneğin Compact Flash veya Memory Stick kart büyüklüğünde oyuk bir PCMCIA kart gibidir. Bu oyuk alana CF veya MS kart yerleştirilerek böylece dizüstü bilgisayara aktarımı sağlanır.

Pixel
Bir CCD veya ekran teknolojisinde kullanılan çözünürlük bilgisindeki her bir noktayı ifade eder. Mesela 640×480 çözünürlüklü bir görüntüde 307200 adet nokta bulunur ki bu noktaların her birine pikxel denir. Çok fazla pixel daha büyük alana baskı ya da daha büyük görüntü bilgisi anlamına gelir.

Pixelization
Bir görüntünün yüzde yüz oranından daha büyük bir oranda büyütülmesi ile oluşan piksellerin normal halinden daha büyük ve bozuk gözükmesini ifade eder.

Plug-n-Play
Daha çok windows işletim sistemi için bilgisayar ve onlara bağlanan yan ürünlerin bağlantıları noktasında kullanılan bir kavramdır. Bağlantıyı fiziksel olarak gerçekleştirdikten sonra bağlantısı yapılan cihaz ile hemen çalışmaya geçebilirsinizi ifade eder ki bu tür konular daha önceleri problem teşkil eder ve kişi bu problemi çözmek için saatlerce hatta bazen günlerce sistem ile uğraşmak zorunda kalabilirdi.

PPI
Açılımı “pixel per inch” tir. Yani her bir inç alandaki piksel sayısı demektir.

Programmed AE
Fabrikasyon olarak programlanmış otomatik pozlamaya işaret eder. Ki bu ayarlamada kamera diyafram ve çekim hızı değerlerini otomatik olarak oluşturur. Tam otomatik çekime benzer. Fakat biraz daha spesifiktir.

Progressive Scan
Bir nevi CCD çeşididir ki “Interlaced” CCD çeşidinden daha sonra bulunup kullanılmaya başlanmıştır.

QVGA
Açılımı “Quarter-VGA” dir. 320×240 boyutlu bir çözünürlüğü ifade eder.

RAM
Açılımı “random access memory” dir. Bir bilgisayarın en genel hafıza tipidir ki bilgisayar işlemcisi (CPU) bu hafıza ile bilgisayarda açılmış ve kullanılan program ya da yazılım için bir yer tutarak işlem yapılabilmesine olanak sağlar. Buna göre ne kadar RAM o kadar fazla işlem ya da fazla program ile aynı anda çalışabilme imkanı demektir.

Red-Eye
Genellikle iç çekimlerde ya da gece çekimlerinde flaşların insan gözüne çarpması ile gözde oluşan kırmızılığı ifade eden bir deyiştir. Bu problemin ana kaynağı kameralardaki dahili flaş ünitelerinin objektife çok yakın olmasıdır. Bundan dolayı fotoğrafçıların genellikle flaş ünitelerini bir ek kol ile kameraya bağladıklarını görürsünüz.

Red-Eye Reduction Mode
Kameralardaki dahili flaş modlarından biri olup kızıl göz yok edici flaş modu şeklinde ifade edilir. Ki bu mod ile yapılan insan çekimlerinde kızıl göz çekim önlenmiş olur.

Resolution
Çözünürlük demektir. Bir ekran ya da resim dosyasının büyüklüğünü ifade eder. 320×240, 640×480, 1024×768, 1280×960, 1600×1200, 2048×1536 gibi rakamlar ya da 0.3, 0.8, 1, 2.1, 3.1, 4, 5, 6 milyon piksel şeklinde ifade edilebilir. ya da QVGA (320 x 240), VGA (640 x 480), SVGA (800 x 600), XGA (1024 x 768) or UXGA (1600 x 1200) şeklinde de ifade edilmiş olabilir. Ekran teknolojisinde yüksek çözünürlük kaliteli ekran görüntüsünü ifade edebilirken, kamera teknolojisinde daha çok baskı alanı büyüklüğü noktasında bilgi verir. Zira kameralarda kaliteyi etkileyen bir çok unsur vardır.

Range Finder
İki objektif kullanan bir optik vizör çeşididir. Biri kadrajlamak için kullanılır diğeri ise CCD ye ulaşan ışık bilgisinin geçişi içindir.

RGB
Açılımı “Red, Green, Blue” dur. Yani “Kırmızı, Yeşil ve Mavi”. Dijital teknolojide en temel üç rengi ifade eder ki diğer tüm renk tonları bu renklerden oluşur.

RS-232
IBM tabanlı bilgisayarlarda bir bağlantı kapısını ifade eder. Seri bağlantı kapısı da denir. Eskilerde dijital kameralar daha çok bu kapı ile bilgisayara bağlanırdı.

Saturation
Beyaz ışığın bir renk üzerine düşen tonlanma derecesini ifade eder. Mesela bir renk yüzde yüz sature edilmiş ise hiç beyaz ışık içermediği söylenebilir. Dolayısıyla griden tonajlar içerir.

Sepia
Bazı kameralarda kullanılan dijital efektlerden birini ifade eder. Bu sayede yapılan çekim daha çok kahverenk tonajlı tek renk şeklindedir.

Shutter
Deklanşör demektir. Genellikle kameraların sağ üst kısımlarında yer alan ve ona bastığınızda resmin çekilme işlemi gerçekleşen bir butondur.

Shutter Lag
Deklanşöre basılma ile resmin tamamen oluştuğu zaman arasındaki süreyi ifade eder ki bu sürede beyaz ayar dengesi, netleme ve bunlara göre pozlama gerçekleşmektedir.

Shutter Priority AE
Çekim hızı öncelikli otomatik pozlama ile çekimi ifade eder ki buna göre kullanıcı çekim hızını belirleyince kamera diyafram aralığını otomatik olarak oluşturması sistemidir. Yüksek hızdaki çekim hızı ayarları ile hızlı hareket eden nesneler yakalanabilir.

Shutter Speed
Deklanşör hızı, çekim hızı ya da obtüratör hızı şeklinde dillendirilen kavram genellikle karşımıza 30 +bulb – 1/2000 saniye, 15 – 1/1000 şeklinde çıkar. Kameranın bir fotoğraf ya da video çekiminde bir saniyede yapabildiği hız veya bu hızda maksimum ve minimum değerlerdir. Profesyonel ve gelişkin seri kameralarda bu değerler çeşitli aralıklarda seçilerek çekim yapılabilirken, amatör kameralar daha çok bu değerleri kullanıcıya ayar imkanı tanımadan default yani fabrikasyon ayarlarda otomatik olarak yapar. 30 saniye gibi bir seçim uzun zamanlı pozlamanın yapılması için kullanılırken, 1/2000 gibi bir seçim hareket eden konuların çekimlerinde pozlamanın yapılabilmesi için tercih edilir. Dijital sistemler analog sistemlere göre bu değerlerde farklılık arz eder. Hatta her dijital kamera modelinde aynı ayar seçeneklerine rağmen farklı pozlama neticeleri ortaya çıkarak, denilebilir ki deklanşör hızı 8 – 1/750 olan bir kamera bazen 15 – 1/1000 olan başka bir modele göre daha başarılıdır. Dolayısıyla teknik sayfalarda ifade edilen değerler geleneksel anlayışa göre anlam ifade etmesine rağmen dijitalde aynı anlamı ifade etmeyebilir.

Slow Sync
Bazı kamera modellerinde yer alan bir dahili flaş modudur. Çekim hızı normalden daha yavaş olarak hareket ederek, tam kapanma sürecinde flaşın patlaması anlamına gelir. Özellikle gece, bir bina önündeki insanları ve binayı çekmek istediğinizde bu flaş ayarı ile iyi netice alırsınız.

SLR
Açılımı “Single Lens Reflex” tir. Tek objektifli kamera demektir. Ki hem kadrajlama hemde çekim için ışığın içinden geçerek pozlanması bu objektiften gerçekleşir. Daha çok değişebilen objektif kullanan porofesyonel modellerdeki bir sistemdir.

SmartMedia
Kameralarda kullanılan bir tür hafıza kart çeşididir. 3.3v ve 5v luk şeklinde iki tipi vardır. 3.3v luk olan, çok yaygın olarak kullanılan tipidir. 5v lık olan ise genellikle sadece Fuji kameralarında kullanılır.

Spot Metering
Bir pozlama çeşididir ve bir çok kamerada bu seçenek vardır. Kadrajlanan alanda genelde tek küçük bir noktayı hesap ederek pozlamanın yapıldığı bir pozlama tekniğidir.

SSFDC
Açılımı “Solid State Floppy Disc Card” tır. Smart Media kartı ifade eder.

Stitch
Kamera dilinde çekilmiş 3-5 resmin bir araya getirilip tek bir resim şekline dönüştürülmesini ifade eder. Ki bu sayede kadraja alamadığınız büyük bir alanı bir çok karede çekip daha sonra tek resim şeklinde sunabilirsiniz. Bu özellik Canon PowerShot dijital kamera serilerinde mevcuttur.

SVGA
Kamera veya ekran teknolojisinde 800×600 çözünürlüğü ifade eden bir deyiştir.

Telephoto
Zoom objektiflerde objektifin kapasitesine göre en dar açıya geldiği zamanları veya bu hale kamerayı getirme moduna ya da bu tür çekime olanak sağlayan profesyonel kameraların harici objektif tiplerini ifade eder. Mesela 35-115 mm lik optik bir zoom objektifin en tele yani en dar açı kısmı 115 mm lik kısmıdır.

TFT
Açılımı “thin film transistor” dur. Yüksek çözünürlüklü renkli LCD ekran teknolojisini ifade eder.

TIFF
Açılımı “tagged image file format” tır. Sıkıştırma yapmadan çekim imkanı sağlayan bir resim formatıdır. Sıkıştırma yapmadan dosya oluşturur ama çok yer kapladığından resim çekim sırasında işlem zamanı biraz daha uzun olur.

Time-Lapse
Belli aralıklar ile yapılan bir seri çekim modunu ifade eder. Mesela bir çiçeğin sabah açılmasını bu mod ile seçtiğiniz zaman aralıklarına göre kare kare yakalayabilirsiniz. Bu modda yapılan ardıl çekim aralıklarını siz seçiyorsunuz. Buna göre saatte 60 kare çekim de mümkün, 15 kare çekim de.

True Colors
Dijital terminolojide 24-bit yani 16.7 milyon renk derinliğini ifade eden bir terimdir. Gözün gördüğü gibi olan renkleri ifade eder başka bir deyişle.

TTL
Açılımı “through the lens” dir. Özellikle otomatik odaklama ve pozlamadan bahsedilirken işlemin optikte fiziksel olarak gerçekleştiği anlamınadır. SLR ile karıştırılmakla birlikte aynı şeyi ifade etmez.

Underexposure
Bir kameranın normal pozlamanın altında yani karanlık bir şekilde hatalı pozlama yapmasına denir. Ki bunun sebebi CCD ye yeterli ışık kaynağının gidememesidir.

Unsharp Masking
Genellikle bir resim işleme programı ile bir resmin üzerinde keskinliği arttırma ile ilgili bir uygulamadır.

USB
Açılımı “Universal Serial Bus” tır. Yeni bilgisayarlarda kullanılan bir bağlantı standardıdır. Seri ve paralel kapılara göre daha hızlı bir bağlantı kapısıdır. Şimdilerde tüm kameralar bilgisayara neredeyse USB bağlantılı olarak üretilmektedir. Bundan sonra FireWire yani IEEE-1394 olabilir.

UXGA
Ekran teknolojisinde ve kameralarda 1600×1200 çözünürlüğünü ifade eden bir deyiştir.

VGA
Ekran teknolojisinde ve kameralarda 640×480 çözünürlüğünü ifade eden bir deyiştir.

Video Out
Kameralarda video çıkış kabiliyetini ifade eder. NTSC veya PAL sinyallerinden birini kullanarak kameradaki görüntüleri veya resimleri bir TV ekranında bu ara bağlantı girişi ile görebilmeniz mümkündür.

Viewfinder
Vizör demektir. Bu sayede siz çekmek istediğiniz alanı gözünüzü ona dayayarak görür ve çekimi yaparsınız. Bazı kameralar vizör kullanmaz. Yerine renkli LCD ekran kullanarak çekim imkanı sunar. Fakat genelde tüm kameralarda hem optik vizör hemde renkli LCD ekran bulunur.

White Balance
Kırmızı, yeşil ve mavi olan temel renklere bağlı bir parlaklık ayarlamasıdır ki bu sayede resimdeki en parlak obje ortaya çıkar. Bu ayarlama kameralarda otomatik olarak yapıldığı gibi manuel olarak da yapılabilir.

Wide Angle / Geniş Açı
Objektif teknolojisine ilişkin bir kavramdır. Optik zoom objektifteki en geniş açı değerini ya da bir geniş açı objektifi ifade eder. Görüş açısı standartlardan daha fazla olan mercekleri ifade eder. Bu tür merceklerle (lenslerler / objektiflerle) daha geniş bir görüntü alanı fotoğraflanabilir. Bu tip merceklerin optik zoom kapasitesi her zaman yüksek olmayabilir.

XGA
Ekran teknolojisinde ve kameralarda 1024×768 çözünürlüğünü ifade eden bir deyiştir.

ZLR
Açılımı “zomm lens reflex”tir. Olympus’un bazı kameralarında kullandığı bir teknolojiyi ifade etmektedir. SLR tip kameralar değişebilen objektifler kullanırken ZLR tip kameralar değiştirilemeyen zoom objektifler kullanır.

Zoom Lens
Optik anlamda manuel ya da motorlu olarak zoom yapabilen objektifleri ifade etmektedir. Ki bunlar kameralarda 3x yani 3:1 oranda zoom özellikli olarak ifade edilir.

Vignetting
Objektiften kaynaklanan ve problem şeklinde algılandığından ölçümlerde dikkat edilen, ışığın düşük kaldığı alanları ifade eden bir kavramdır. Özellikle tele zum çekimlerde objektiften kaynaklanan “vignetting” yani ışığın merkezden kenarlara doğru azalması hasebiyle kararmaları ifade eder. Aynı kararmaları wide angle çekimlerde pek hissetmeyebilirsiniz.

*derleme.

HALİM GÖĞEBAKMAZ’A SORDUK…

Halim Göğebakmaz, 1973 yılında doğdu ve İstanbul’da yaşıyor.

Klişe olmuş sorudan başlayalım. Size göre kısaca fotoğraf nedir?

-Hayatı vizörden izlemek diye tanımlıyorum ben fotoğrafı. Hayat ne kadar gerçekse, fotoğrafta o kadar gerçektir bana göre.

Kaç yıldır aktif olarak fotoğrafın içinde yer alıyorsunuz?

– 12-13 Yaşlarımdan itibaren sol gözümü kapatarak, kendimce kadrajlar oluşturuyordum.  Yakındaki objelere odaklanarak, uzağı flu düşürmek ,çok eğlenerek oynadığım bir oyundu. Açık diyafram tutkumda zannediyorum buradan kaynaklanıyor.

Ama tabiî ki, bu oyunumu yalnızca ben görebiliyor ve fark edebiliyordum. Oyunuma başkalarını ortak etmem 2001 yılına tekabül eder.

O yıldan beri durmadan, bıkmadan ve büyük keyif alarak deklanşöre basıyorum

Daha çok fotoğrafın hangi dalıyla ilgileniyorsunuz?

– Fotoğrafa dair tüm kategoriler ilgimi çekiyor elbette.

Fakat, özellikle portre ve sokak fotoğraflarıyla ilgiliyim.

Gününüzün ne kadarını fotoğrafa ayırıyorsunuz?

-Uyanık olduğum tüm saatlerde, aklımda bir şekilde fotoğraf var aslında. Sürekli kurgular, kompozisyonlar düşünürüm.
Ama sadece fotoğrafla ilgilendiğim süre olarak, yaklaşık 6 saat diyebilirim.

-Çektiğiniz bir fotoğrafın ”iyi” olduğunu nasıl anlıyorsunuz?

-Duygusundan…

Çektiğim fotoğraf, duygularımı harekete geçiriyorsa “bu iyi fotoğraf oldu” diyorum.

Fotoğrafın içine para konusu girince, sanat yönünden bir azalma oluyor mu?

-Kesinlikle azalma oluyor bence. Çünkü işin içine kazanma kaygısı girince başkalarının beğenisini ön plana alıyorsunuz ister istemez. Buda bence yaratıcılığınızı köreltiyor, sürekli kendinizi tekrar eder oluyorsunuz.

Fotoğraf ne kadar doğruları gösterir yansıtır?

– Hayatın ta kendisidir fotoğraf. Yani hayat ne kadar doğru ve gerçekse, fotoğrafta o kadar doğru ve gerçektir.

Var olmayan bir şeyi fotoğraflayamazsınız zira.

Fotoğrafa resim diyenler olunca tepkiniz ne oluyor?

-Yüzlerde tebessüm oluşturan bir soru ve konudur bu. Neredeyse tüm fotoğraf sevdalılarının bahsettiği ve bir şekilde dahil olduğu bir mevzudur.

İşin aslı, ilk zamanlar ; “hayır” diyordum, “fotoğraf çekilir, resim çizilir”.

Ama artık çokta üzerinde durmuyorum açıkçası. Elbette doğrusu “fotoğraf” tır.

Fakat resim diyenlerde, bizim renkliliklerimizdir.

Digital fotoğrafçılığın, fotoğraf üzerindeki etkisi üzerinde ki düşünceleriniz neler?

– Gelişen teknoloji ile birlikte dijital fotoğraf makinaları olmazsa olmazlardan oldu. Bence bunu , analog makinalara bir vefasızlık olarak algılamamak lazım. Fotoğraf artık dijital ortamda çekiliyor, dijital ortamlarda baskısı yapılıyor, dijital ortamlarda müdahaleler ediliyor.

Analog makinalara saygıda kusur etmeyelim, gönüllerimizin en üst yerine koyalım. Ama onlar orada kalsınlar artık.
Fotoğrafın şu anı ve geleceği, kesinlikle dijital…

Pixel kavramına artık alışmamız gerekiyor.

 

Son on yıl içerisinde insanların fotoğrafa bakış açısı ne derece değişti?

-Yadırganmıyor artık. Şehrin işlek caddelerinde boynunda fotoğraf makinası olan insanlara çok sık rastlıyoruz.

Evet, toplumumuz bu manzaraya alıştı.

Fakat ben genede, başkalarını rahatsız etmemekten yanayım. Bir fotoğrafçı ağabeyim, “fotoğrafçı hayalet gibi olmalı” derdi.

“Kimse fotoğrafçıyı fark etmemeli ki, doğal fotoğraflar çekilebilsin”

Çeşitli fotoğraf gezilerinde, yada yalnız başıma fotoğrafa çıktığımda ( ki, çoğunlukla böyle yaparım) , küçük bir çocuğun ,sırf birkaç kare fotoğrafını çekmek için etrafına üşüşen dokuz-on fotoğrafçı gördüğüm oluyor.

İnanın, bu durum, o çocuğun psikolojisine bile izler bırakır.Fotoğrafçı, kendi halinde akan hayata müdahale etmeksizin belgelemeli yaşamları.

Eser üretenler genelde bu cümleyi kamuoyu ile paylaşmasalar da sizin “çektiklerim içinde en çok beğendiğim budur” dediğiniz bir fotoğraf var mı varsa o fotoğrafı bize anlatır mısınız?

-Hepsi çok değerli benim için elbette.

Fakat, tabiî ki bir tanesi var ki çok beğenirim onu.

Gece, Eminönünde fotoğraf peşinde dolaşırken, bir vapurun iskeleden hareket ettiğini fark ettim.

İskele korkuluklarına doğru eğilip, önce gözümle çektim fotoğrafı, sonrada makinamla…

Ve “gidiş” dedim o fotoğrafın adına… Çok şey ifade eder benim için.

Hatta, çalışmalarına büyük saygı duyduğum, fotoğraflarını zevkle izlediğim Alphan YILMAZMADEN ustam, o fotoğraf için; “gördüğüm en iyi şehir hatları fotoğrafı” demişti. Bundan ötürüde ayrı bir mana taşır benim için

Fotoğraf konusunda zamanında sizin elinizden tutan hocam dediğiniz ve sizinde şimdi yetiştirdiğiniz, yardım ettiğiniz insanlar var mı ?

– Kelimenin tam anlamıyla elimden tutan olduğu söylenemez.

Ama, elbette fotoğraflarından feyz aldığım ,şapka çıkararak izlediğim bir çok büyük fotoğraf sanatçısı ustalar var.
Hepsinin, fotoğraflarını bol bol izlerim, kompozisyonlarına hayranlık duyarım.

Benim yetiştirdiğim insanlar tanımlaması, mizacıma uygun olmayan bir niteleme.

Fakat, sorular soranlara, bilgim kadarıyla açıklamaya, anlatmaya, göstermeye gayret eden bir yapıdayımdır.

Hasılı, amatör ruhun, diğer dallarda olduğu gibi, fotoğrafçılıktada çok önemli bir olgu olduğunu düşünüyorum.

Amatör ruh, insanı ileriye götürür bana göre.

“Oldum” dediğiniz anda, bitmişsinizdir zaten

Fotoğraf dünyasının nankör bir dünya olduğunu söyleyenler var sizin bu konuda ki görüşleriniz neler.

– Fotoğraf makinam ve ben….

Birbirimize asla ihanet etmedik . Ben onu çok sevdim, oda beni çok sevdi.

Gerisi laf-güzaf bana kalırsa .

SAMİ TÜRKAY’A SORDUK

Sami Türkay 1959 yılında doğdu, Ankara ve Nevşehir’de yaşıyor.

Sami Türkay kimdir?
Sami Türkay, 1959 yılında Ankara da doğdu. Fizik Lisans Eğitimi aldı. Fotoğrafa 1994 yılında başladı. Aralık 1994 Ankara da kurulan (FSK) Fotoğraf Sanatı Kurumunda çekirdek kadroda yer almıştır. Temel eğitim semineri sonrasında ışık, kreatif, doğa, portre, fotoğrafta yaratıcılık, temel sanat eğitimi,sinema gibi ileri düzey eğitim seminerlerini bu kurumda aldı. Aktif olarak çalışmalarını bu kurumda sürdürmektedir.TRT için hazırlanan bir doğa belgeselinin ekibinde çalıştı.
Fotoğraf Sanatı Kurumunda 5 dönem yönetim kuruluna başkanlık yapmıştır.Doğa fotoğrafcılığı atölyesi koordinatörlüğü yaptı. Fotoğraf Sanatı Kurumunun ayda bir yayınlanan bülteninin 115 sayısına kadar yayın koordinatörlüğünü yaptı. Halen Fotoğraf Sanatı Kurumu üyesi, Kapadokya Fotoğraf ve Sinema Amtörleri derneği üyesi ve Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu Başkan Yardımcılığı görevini sürdürmektedir.
2003 yılı 3 üncü, 2004 yılı 4 üncü ve 2009 yılı 5 inci Ankara Fotoğraf Günlerinde Düzenleme kurulu üyeliği yaptı.
2007 yılında Başbakanlık sosyal riski azaltma projesinde belgeleme ve proje bitiş raporu kitabının yayın koordinatör’lüğünü yaptı.
2007 yılında Kültür ve Turizm bakanlığı GAP tanıtım projesinde araştımacı fotoğrafçı olarak görev aldı.Fotoğraf amaçlı Kenya,Nepal,Gürcistan, Rusya-Başkordistan gezileri yaptı.
Sami Türkay, Doğayı çok seven sürekli arşivini zenginleştirerek geleceğe birşeyler bırakabilmenin çabasını vermektedir. Pekçok fotoğraf gösterileri hazırlamış , karma fotoğraf sergilerine katılmış, fotoğraf yarışmasında fotoğraf üstadları tarafından övgüye değer bulunmuş, seçici kurul üyelikleri yapmış ve devlet arşivine fotoğrafları alınarak ödüllendirilmiştir.
‘Kimse doğayı yoketmekten sözetmiyor ama korumuyor da!’ diyen S.Türkay, İnsanların çifte standart içinde yaşamalarına tepki duyuyor ve bunun en çok çocukları etkilediğini düşünüyor. Çok sevdiği doğa ve insanla fotoğrafta buluştuğunu, fotoğrafla uğraşırken erişilmez duygular yaşadığını ve yeryüzünde parıltıların hiç yok olmaması için çalışmalarına devam ettiğini söylüyor.
Klişe olmuş sorudan başlayalım. Size göre kısaca fotoğraf nedir?
Fotoğraf en etkili iletişim aracıdır. İletişim teknolojilerinde meydana gelen baş döndürücü gelişmelerin de etkisiyle, hızla yayılan ve topulumun bütün katmanları arasında fazlasıyla ilgi gören fotoğrafın, çağdaş yaşamın en canlı amatör – profesyonel uğraşısı, hobisi ve sanat etkinliği olduğu bir gerçektir. Her gün artan ilgi ile toplumunun tüm kesimlerine ulaşan fotoğraf diğer sanat uğraşları arasından sıyrılmaya başlamıştır.

Kaç yıldır aktif olarak fotoğrafın içinde yer alıyorsunuz?
16 yıldır

Daha çok fotoğrafın hangi dalıyla ilgileniyorsunuz?
Doğa ve belgesel

Gününüzün ne kadarını fotoğrafa ayırıyorsunuz?
Bütün zamanımı

Çektiğiniz bir fotoğrafın ”iyi” olduğunu nasıl anlıyorsunuz?
O ana kadar çektiğim ve izlediğim fotoğrafların içinde farklığı,
çalıştığım konuyu ve zamanı en iyi anlatan, aktarabilecek ve
işte bu dedirtecek fotoğrafı çekmeden hissettiğim an iyi olduğunu anlıyorum.

Fotoğrafın içine para konusu girince, sanat yönünden bir azalma oluyor mu?
Fotoğrafın çalışması para kaygısı ile yapılıyorsa zaten o ticari ve profesyonel bir çalışmadır.
Fotoğraf ticari kaygı olmaksızın ve kendi kültür ve sanat birikiminizle kendi içselliğinizi yaşadığınız ve aktarabildiğiniz fotoğraf, fotoğraf sanatına örnek olmaya aday fotoğraftır bunu zaman ve kendi örnekleri arasından sıyırması belirler.

Fotoğraf ne kadar doğruları gösterir yansıtır?
Tasarlanmış ve sonradan müdahale edilmiş fotoğraf fotoğrafçının aktarmak ve anlatmak istediklerini anlatıyor ve aktarıyorsa, anlatılmak istenen düşünce için doğru fotoğraftır. Doğrudan fotoğraf gerçektir. Yalan söylemez.

Fotoğrafa resim diyenler olunca tepkiniz ne oluyor?
Fotoğraf resimden yol açıkılarak geliştirilmiştir. Kompozisyon ve renk kurallarını resimden almıştır. İyi fotoğrafa resim gibi fotoğraf denir. Zamanla fotoğraf demek yerleşecek tepki vermeyi pek anlamlı bulmuyorum.

Digital fotoğrafçılığın, fotoğraf üzerindeki etkisi üzerinde ki düşünceleriniz neler?
Dijital fotoğraf doğal gelişim sürecinde gelinen noktadır. Daha da ileri boyutlara da gidecektir. Dijital fotoğrafçılığın fotoğraf üzerindeki etkisini son derece olumlu buluyorum. Sadece dijital fotoğraf fotoğrafın kolay üretildiğini düşündürmesi olumsuzluk gibi görünse de iyi fotoğrafın arkasında ciddi birikim ve deneyim olduğu anlaşılabilir.

Son on yıl içerisinde insanların fotoğrafa bakış açısı ne derece değişti?
Son on yılda bakış açısı çok değişti ve gelişti. Çünkü dijital fotoğrafla birlikte internet üzerinde kullanımı çok arttı en etkili iletişim aracı olduğunu yaşayarak öğrendi insanlar.
Web sayfalarının olmazsa olmazı oldu fotoğraf. Artık yaşlıdan gencine ve çocuğuna kadar herkes cep telefonu ile de fotoğraf çekiyor ve tüketiyor. Yaşamın vazgeçilmezi oldu fotoğraf.

Eser üretenler genelde bu cümleyi kamuoyu ile paylaşmasalar da sizin “çektiklerim içinde en çok beğendiğim budur” dediğiniz bir fotoğraf var mı varsa o fotoğrafı bize anlatır mısınız?
Tabiki güç katıyor. Fotograf yaşamımda bunun örnekleri çok sayıda var. Bir tanesi ve en önemlisi Nepal seyahatımda yaşadım. Machhapuchhre dağının zirve fotografı düşünemediğim ve beklemediğim bir an da gerçekleşti. Zirveyi sürekli sis nedeniyle görmek mümkün olmadığından, siste oluşan 10 saniyelik bir pencere oluşumu, dağın zirve buzulunu günün lacivert saatinde denk gelmesi ve zirvenin o anını fotografımla dondurdurmak benim için erişilmez bir mutluluktu.
Fotoğraf konusunda zamanında sizin elinizden tutan hocam dediğiniz ve sizinde şimdi yetiştirdiğiniz, yardım ettiğiniz insanlar var mı ?
Fotoğrafı, Fotoğraf Sanatı Kurumunda öğrendim geliştirdim. Tabiî ki deneyim ve birikimlerinden faydalandığım hocalarım oldu Dursunali Sarıkoç, Tansu Gürpınar, Göker Müftüoğlu, Adnan Ataç, İsmail Haykır ve Tekin Ertuğ gibi.
Benimde bilgi ve deneyimlerimle fotoğraf anlamında destek olduğum insanlar oldu olmaya da devam edecek.

Fotoğraf dünyasının nankör bir dünya olduğunu söyleyenler var sizin bu konuda ki görüşleriniz neler.
Böyle bir genelleme yapmak doğru değil bence çünkü fotoğraf insanları anlamında düşünülürse bu insanların kişilik gelişimi ve ilişkileri ile ilgili bir süreç,
fotoğraf teknolojisi anlamında böyle bir şey söylenemez.

Son olarak çerçevesini sizin belirlediğiniz bir “fotoğraf” yorumu alabilir miyiz?
En önemli şey fotoğrafın önce beynimde oluşmasıdır. Ardından doğru zaman, doğru ışık ve doğru teknik yöntemler uygulamak ve en önemlisi fotoğrafı hissetmektir.Teknik sorunlardan sıyrılmış olmanın yanında sanat eseri olabilmesi o fotoğrafın ardındaki deneyimi, kültürel birikimi, estetik kaygıyı hissettirmesi, izleyiciye aktarması ve bir mesaj vermesi gerekir.

A. RÜŞTÜ HATİPOĞLU’NA SORDUK

A. Rüştü Hatipoğlu 1951 yılında doğdu, Ankara’da yaşıyor.

Kendinizi biraz tanıtır mısınız?

Ne diyebilirim ki? Sanırım sadece fotoğraf mazimden kısaca söz etsem daha doğru olur. Diğer konulara girersek biraz uzar. İlk makinem 1971 yılında kendime hediye olarak aldığım Kodak Instamatic. Sadece bir kutu ve filmi kaset olarak satılıyor. Üniversite yıllarımda kaybettiğimde çocuğumu kaybetmiş gibi üzüldüm… Uzun süreler olanaksızlıklardan dolayı makinemin yerine yenisini koyamadım. Sonunda hala canavar gibi sonuçlar veren Praktika LTL’imi aldım. Sonra Canon A1 ve şimdi de elimden genelde düşmeyen bir Fuji Finepix S9500’üm var. Beni tatmin ediyor mu? Eh!..

Canon A1 uzun yıllar yattı. Gezgin olduktan sonra fotoğraf yeniden gündeme geldi. Fakat Canon’un ve diğer objektiflerin ağırlığı beni daha hafif ve pratik bir makineye, S9500’e yöneltti.

Klişe olmuş sorudan başlayalım. Size göre kısaca fotoğraf nedir?

Ama bu gerçekten çok zor bir soru. Kimi sanat der, kimi şipşakçılık… Hele sayısal ortamda şipşakçılık iyice sanata ağır basmaya başladı. Neyse, ben fotoğrafa sanat olarak yaklaşıyorum. Göze, gönüle ve ruha hitap eden her kare bence bir sanat eseri… Ama bir şartla üzerinde oynanılmaması koşuluyla… Renk, ışık ayarı tamam, zira bunları karanlık odada da yapıyorsunuz ama onların dışındaki müdahaleler fotoğraf sanatını başka boyutlara taşıyor. Kötü mü oluyor? Hayır, asla… Ama benim fotoğraf anlayışıma uymuyor.

Kaç yıldır aktif olarak fotoğrafın içinde yer alıyorsunuz?

Uzun aralarla birlikte neredeyse bu uğraşının içinde 40 yıldır varım.

Daha çok fotoğrafın hangi dalıyla ilgileniyorsunuz?

Klasik yaklaşımla baktığımızda; doğa, makro doğa, portre, nü ve kuş fotoğrafçılığı daha fazla ilgi alanımda. Ancak şu anda daha ziyade elimdeki olanaklardan dolayı yalnızca doğa, makro doğa ve portre ile ilgileniyorum.

Gününüzün ne kadarını fotoğrafa ayırıyorsunuz?

Profesyonel olmadığımdan günüm yerine ayımın diye soruyu değiştirirsek, en az bir haftam fotoğrafla iç içe geçiyor.

Çektiğiniz bir fotoğrafın ”iyi” olduğunu nasıl anlıyorsunuz?

Yine çok zor bir soru be arkadaşım… Neye göre, kime göre? Tabii burada öznel davranmak zorundayız. Işığı, kompozisyonu ve hele de gölgeleri iyi yakalayabilmişsem o fotoğraf beni çok mutlu ediyor.  Bir de insanı doğal halinde, tüm güzelliği ile yakalamak bana inanılmaz keyif veriyor.

Fotoğrafın içine para konusu girince, sanat yönünden bir azalma oluyor mu?

Sanmıyorum… Tabii ki tüketici ekonominin insanları inanılmaz bir baskı altında tuttuğu içinde yaşadığımız dünyada sırf para için konuya yaklaşımlar söz konusu ama gerçek fotoğraf sanatı her zaman daha fazla kazanç getiriyor. Para konusunun girmesi ile ilgili bir örnek vereyim size. Maddi durumumu biraz geliştirip daha fazla ekipman alabilmek için fotoğraflarımı internet ortamında satabileceğim söylendiğinde çok sevinmiştim. Hemen büyük bir hevesle bir portfolyo hazırlayıp gönderdim. Ne yanıt geldi dersiniz? Fotoğraflarınız çok güzel ama ticari reklam ortamında kullanılamaz. Şunu şunu düşünerek fotoğraflar çekerseniz fotoğraflarınızı satma şansımız olabilir. Ben de vazgeçtim.

Fotoğraf ne kadar doğruları gösterir yansıtır?

Bu soruyu anlamadım. Üzerinde hiç oynanmamış fotoğraflar mı yoksa tüm safiyane duygularla çekilmiş fotoğraflar mı? Eğer ikincisi ise çok fazla doğruları gösterir ama görmek isteyene.

Fotoğrafa resim diyenler olunca tepkiniz ne oluyor?

Hiiiçççç!..

Digital fotoğrafçılığın, fotoğraf üzerindeki etkisi üzerindeki düşünceleriniz neler?

İlk dönemler şiddetle tepki gösterdim. İşe bakar mısınız? Telefonla bile fotoğraf çekiliyor… Olur mu canım!.. Aaa… Sonra hiç emek sarf etmeden çek babam çek… Beğenmezsen silersin. Bu fotoğrafçılığı katleden bir icat!.. Uzak durulmalı.

Sonra baktım ki, her teknolojik gelişmede yaşananlar yaşanıyor. Gerektiği gibi kullanıldığında teknoloji olağanüstü yardımcı oluyor insanoğluna. Başkaları ne yaparsa yapsın, siz eğer gelişmeleri o gelişmelerin hedeflediği bir şekilde olumlu kullanıyorsanız gelişmeler hiçbir şeyin düşmanı değil… Sayısal fotoğraf ta öyle…

Son on yıl içerisinde insanların fotoğrafa bakış açısı ne derece değişti?

Bence çok değişti. Baksanıza açılan sergi sayılarına… Sonra, çıkın sokağa, yarım saat dolaşın ya fotoğraf çeken bir insan ya da en azından fotoğraf makinesi taşıyan bir insan görürsünüz.

Sergilerde fotoğraflar satılmasa da insanların tepkisi mükemmel…

Eser üretenler genelde bu cümleyi kamuoyu ile paylaşmasalar da sizin “çektiklerim içinde en çok beğendiğim budur” dediğiniz bir fotoğraf var mı varsa o fotoğrafı bize anlatır mısınız?

Çektiklerim içinde en çok beğendiğim diye bir şey olamaz… Tabii bu benim görüşüm… Çektiğiniz her fotoğraf iyi de kötü de olsa sizin çocuklarınızdır… Çocuklarınız arasında ayırım yapabilir misiniz?

Ama derseniz ki, çektikleriniz arasında sizi en çok mutlu edenlerden biri hangisi, o zaman size şu örneği verebilirim: Öğrencilik yıllarımda İngiltere’deyim. Sabahları sütçü kapımıza iki şişe süt bırakıyor. İngiltere’de sütlerin tepesinde biriken kaymakla yapılan kahvenin tadına doyum olmaz. Ama gelin görün ki her sabah kalktığımızda şişelerin tepesi delinmiş ve kaymaklar yok olmuş bir durumla karşı karşıyayız. Bu bir oldu, iki, üç beş, on derken artık sabrım tükendi. Benim bu kahve zevkime taş koyan kimse suçüstü yakalamaya karar verdim.

Bütün düzeneği kurarak sabahlamaya karar verdim. Praktika LTL ve Pentacon 4/200 objektifimle yerleşerek beklemeye başladım. Gece bir türlü geçmek bilmiyor ama ben inat ettim bir kere. Nihayet gün doğmaya başladı. Hah, işte sütçü de o elektrikli sessiz aracı ile kapımızın önünde. Sütleri bırakıp ayrıldı… Ben heyecanla bekliyorum. Sonunda suçluyu yakalayacağım. Kamerayı sütlere odaklamış gözüm vizörde bekliyorum. Sonunda tatlı yaramaz geldi. Önce bir şişeyi deldi ve biraz tadına baktı. Sonra diğerine… Bu böyle birkaç kez gidiş gelişlerle sürdü gitti ve benim kaymaklar sizlere ömür…

İşte ben bunları görüntüledim ve bu görüntüleri bir sergimde insanların beğenisine sundum…

Fotoğraf konusunda zamanında sizin elinizden tutan hocam dediğiniz ve sizin de şimdi yetiştirdiğiniz, yardım ettiğiniz insanlar var mı ?

Açıkçası benim hocalarım tüm fotoğrafçılar aslında… Onları izleyerek, onları örnek alarak hep kendimi geliştirmeye çalıştım. Şu anda FSK’dan bir sürü dostumun eserlerini izleyerek ufkumu geliştirmeye çalışıyorum. Olağanüstü yetenekli genç kardeşlerimiz var piyasada. Hep yararlanmaya çalışıyorum onların ince detay çalışmalarından.

Profesyonel olmadığınızda size yardım ve destek açısından başvuran pek olmaz… Ama sağolsun bazen genç kardeşlerim bana danışırlar.  Ama açıkçası ben de kendimi gençlere ders verecek nitelikte görmüyorum, zira ben tamamı ile doğaçlama hareket eden bir insanım. Onlara ne öğretebilirim? Doğaçlama davranın canlarım ve duygularınızı izleyin, onlar sizi güzel yerlere götürecektir… İşte bu…

Fotoğraf dünyasının nankör bir dünya olduğunu söyleyenler var sizin bu konuda ki görüşleriniz neler.

Anlamsız bir sav…

Son olarak çerçevesini sizin belirlediğiniz bir “fotoğraf” yorumu alabilir miyiz?

Öncelikle fotoğrafla yeni tanıştıysanız kendinizi zorlamayın ve rahatlıkla kullanabileceğiniz bir makine alın. Yüksek nitelikleri olan bir makine size iyi fotoğraf çekme olanağı yaratmaz. Sizin bakışınız ve duygularınızdır size iyi fotoğrafı yakalama olanağı sağlayan. Konu ne olursa olsun, önce biraz üstünde düşünülmeli. Işık çok önemli, sakın güçlü ışıkta iddialı bir fotoğraf çekmeye kalkmayın. Sizi her çoşkulandıran görüntü iyi fotoğraf verecek değildir. İyi tartın…

 

 

ZÜLFÜ AYDIN’A SORDUK

Zülfü Aydın Elazığ’da doğdu İstanbul’da yaşıyor.

Kendinizi biraz tanıtır mısınız ?

1982 yılından bu yana fotoğraf sanatı ile amatör olarak ilgileniyorum. Bugüne kadar bir çok karma sergilerde fotoğraflarım yer aldı.

Klişe olmuş sorudan başlayalım. Size göre kısaca fotoğraf nedir?

Estetik ve görsel bir sanat dalıdır.

Daha çok fotoğrafın hangi dalıyla ilgileniyorsunuz?

Her tarz fotoğrafla ilgileniyorum

Gününüzün ne kadarını fotoğrafa ayırıyorsunuz?

Günün belirli saatlerini fotoğrafa ayırabiliyorum

Çektiğiniz bir fotoğrafın ”iyi” olduğunu nasıl anlıyorsunuz?

Teknik ve görsel olarak yeterli bir kare ise iyi olduğunu karar verebiliyorum.

Fotoğrafın içine para konusu girince, sanat yönünden bir azalma oluyor mu?

Bence para etkili değil, önemli olan her koşulda sanatsal bir değer elde etmek.

Fotoğraf ne kadar doğruları gösterir yansıtır?

Fotoğrafın teknik, içerik ve kompozisyonuna bağlıdır.

Fotoğrafa resim diyenler olunca tepkiniz ne oluyor?
Fotoğraf ve resim arasındaki farklılıkları belirtiyorum.
Dijital fotoğrafçılığın, fotoğraf üzerindeki etkisi üzerinde ki düşünceleriniz neler?
Dijital fotoğrafçılık ekonomik ve kolay oluşu genç nüfusun fotoğrafa olan ilgisini artırdı.
Son on yıl içerisinde insanların fotoğrafa bakış açısı ne derece değişti?

Analog makinelere karşın dijital fotoğrafçılığa ilgi artmıştır.

Fotoğraf konusunda zamanında sizin elinizden tutan hocam dediğiniz ve sizinde şimdi yetiştirdiğiniz, yardım ettiğiniz insanlar var mı ?

İsa Çelik ve Mehmet Bayhan ve birlikte çekim yaptığım gurup arkadaşlarım.

Eser üretenler genelde bu cümleyi kamuoyu ile paylaşmasalar da sizin “çektiklerim içinde en çok beğendiğim budur” dediğiniz bir fotoğraf var mı varsa o fotoğrafı bize anlatır mısınız?

İstanbul Sazlıdere barajında suyun azalması ile birlikte ortaya çıkan kuraklık sonucu kurumuş ağaç kümesini fotoğrafladım. Benim için önemli bir fotoğraftır.

Sosyal Medyanın Haberci Kuşu TWITTER



Sosyal Medya Nedir?

Öncelikle sosyal medya nedir? Bundan bahsedelim. Sosyal medya web 2,0 teknolojisinin kullanıcı hizmetine sunulmasıyla birlikte insanların duygularını, düşüncelerini, paylaşımlarını özgürce ifade edebildiği platformdur. Peki, web 2,0 teknolojisi nedir? Web 2,0 teknolojisini de internet kullanıcılarının sosyal paylaşım araçları aracılığıyla internet ortamında aktif

 

olarak söz sahibi olabilmesini sağlayan sistem olarak tanımlayabiliriz. Facebook, Twitter gibi sosyal paylaşım araçları sayesinde insanlar birbiriyle sürekli iletişim olanağını bulabilmektedirler. Twitter, bir sosyal ağ ve mikroblog sitesidir. Kullanıcılarına tvît (tweet, İng. cıvıldama) adı verilen 140 karakterlik metinler yazma imkânı veren Twitter, çeşitli araçlarla daha etkin kullanılabilen bir yeni nesil iletişim aracıdır.

 

Twitter’ın yaratıcısı Jack Dorsey bu fikri 2000 – 2001 yılları arasında yaratmayı başardı. Bu fikri hemen kağıda döken Jack Dorsey dokümanları ofis duvarındaki mantar panoya astı.

Dorsey’nin 2000 – 2001 yılları arasında oluşturduğu bu dokumanlar orijinal fikrini yansıtıyordu ve kullanıcıların gerçek zamanlı günlüklerinden oluşan bir siteyi tarif ediyordu. İlerleyen zamanlarda bu dokumanlar fikir doğrultusunda olgunlaştırıldı.

 

2006 yılının Mayıs Ayı (İlk Twitter mesajı)

 

Dorsey bu tarihte Twitter da ilk mesajını yayınladı. Mesajın içeriği ise “twttr’mi kuruyorum”.

 

2006 Yılının Temmuz Ayı (TechCrunch haberi)

 

TechCrunch kurucusu Michael Arrington tarafından yapılan haberde micro blog servisi Twttr’a yer verildi. Yazıda basit bir fikrin başarılı sunumu olarak nitelendirilen servisin oldukça başarılı olduğu söylendi.

 

2006 Yılının Ağustos Ayı (Twitter yayılıyor)

2006 yılının Ağustos ayında San Francisco depremi gerçekleşti ve kullanıcılar deprem ile ilgili bilgileri öncelikle Twitter üzerinden yayınladılar. İnsanlar öğlen yemeklerinde ne yiyecekleri dışında Twitter üzerinden ilk kez gerçek bir olayı paylaştılar.

 

2006 Yılı Sonbaharı (İsim değişikliği)

2006 yılının sonbaharında Twttr yalnızca ismini değil ana renklerini de değiştirdi.

 

2007 Yılının Ocak Ayı (Apple iPhone’u çıkardı)

Twitter’ın kullanım amacı SMS servisiydi ve birçok kullanıcı buraya yazı yazmak için SMS gönderiyordu. Ama bu servis ile resim yüklenmiyordu. Taşınabilir cihazlar sayesinde Twitter’ın popülerliği artmaya başladı.

 

2007 Yılının Ocak Ayı (Twitterrific Doğuyor)

2006 yılının sonbaharından beri Twitter dizaynında değişiklik yapmıyordu. Fakat kullanıcıların enteraktifliği geliştirilmişti. Iconfactory üçüncü parti uygulama geliştirme firmasıydı. 2007 yılının Ocak ayında yüksek popülerliğe sahip olan Twitterrific’i kullanıcıların beğenisine sundu.

 

2007 Yılının Ekim Ayı (Google’ın Mikro Blog Servisi) 

2007 yılının Ekim ayında Google, mikro blog servisi olan Jaiku’yu elde etti. Fakat bu servisi bir süre sonra kapattı.

 

2008 Yılının Bahar Ayları (Twitter Arızası)

Twitter 2008 yılının bahar aylarında düzenli olarak arızalanıyordu. Sitesinin sunucuları yüksek giriş sayılarında çökmeye başladı. Bunun başlıca sebebi Ruby yazılım dilinin optimizasyonunun iyi yapılmamasından kaynaklanıyordu.

 

2008 Yılının Mayıs Ayı (Twitter’a 22 Milyon Dolar)

Spark Capital diğer yatırıumcılar arasına katılarak 22 milyon dolarını Twitter’a yatırdı. Twitter endüstri kaynaklarının söylediğine göre bu tarihte Twitter’ın değeri 80 milyon dolardı.

 

2008 Yılının Ekim Ayı (Twitter CEO’su Dorsey İstifa Etti)

Dorsey istifasını ilk olarak Twitter üzerindeki sayfasında yayınladı. Dorsey’in istifasından sonra kuruculardan Evan Williams CEO oldu.

 

2008 Yılının Kasım Ayı (Barack Obama Başkanlığa Seçildi)

Barack Obama başkanlığa seçildikten sonra Twitter üzerinden halkına teşekkür etti. Barack Obama’nın kampanyası Twitter üzerinden de yürütülmüştü

.

2008 Yılının Sonbaharı (Facebook’un Çılgın Teklifi)

2008 yılının Ağustos ayında Facebook Twitter için verdiği nakit 100 milyon dolarlık teklifi 400 milyon dolara yükseltti. Fakat bu yüksek teklif reddedildi.

 

2009 Yılının Nisan Ayı (CNN Twitter Hesabı CNNbrk’i açtı)

2009 yılının Nisan ayında Twitter medyaya da bulaşmış oldu. Böylece Twitter vazgeçilmezler arasındaki yerini aldı.

 

2009 Yılının Haziran Ayı (İran da Seçim Zamanı)

2009 yılının Haziran ayında İran’ın basın yasağına rağmen, seçimlerinden mutsuz olan insanlar ülke içersinde yaşanan görüntüleri ve bilgileri Twitter’dan aktarmaya başladı. Büyük basın kuruluşları bu bilgileri kaynak göstererek haber yaptılar ve Twitter’ın trafiği fazlasıyla arttı.

 

2009 Yılının Eylül Ayı (Twitter’a 100 Milyon Dolar)

2009 yılının Eylül ayında gelen finans akışı sebebiyle Twitter’ın değerikatlanarak 1 milyar doları buldu.

 

Twitter 25 Nisan 2011’de türkçe desteklemeye başladı. İstatistikler artmaya başladı.

 

2011 Yılında Twitter

Şu anda 200 milyonu aşkın  kayıtlı kullanıcıya sahip olan sosyal ağı her gün ziyaret eden kullanıcı sayısı 50 milyonu geçmiyor. Buna rağmen her beş günde 1 milyar tweet gönderiliyor ve bunların %75’i kullanıcıların %5’i tarafından yazılıyor. Erkekler Twitter’ı haberleri ve işleriyle ilgili araştırmaları paylaşmak için kullanırken kadınlar daha çok arkadaşlarıyla iletişim kurmayı ve durumlarını güncellemeyi tercih ediyor.

Bu süreçte Twitter, pazarlama stratejilerinde en çok kullanılan sosyal ağlardan biri haline geldi. Başlangıçta markaların, takipçilerinin ilgisini canlı tutabilmek için sık ve yaratıcı tweet’ler atmaktan başka çareleri yoktu. Ama 2010’da aşamalı olarak kullanıma sunulan sponsorlu tweet’ler, sponsorlu gündem ve sponsorlu hesaplar bütçesi geniş olan pazarlamacıların hayatını kolaylaştırdı.

 

Tabii ki, Twitter’ın tarihine bakarken ünlüler arasındaki takipçi sayısı yarışının son durumuna göz atmamak olmaz. Uzun süredir zirveden inmeyen Lady Gaga 13.9 milyon takipçi ile bir numarada. Justin Bieber ise ününü borçlu olduğu sosyal medyayı etkili kullanmaya devam ederek 12.9 milyon takipçi ile iki numarayı kapmış. Üçüncü sırada ise ilk 10’daki tek politikacıyı görüyoruz: 10.2 milyon takipçi ile ABD Başkanı Barack Obama.

 

Artık haberler, bırakın gazeteleri, haber kanallarını, hatta haber portallarını, önce Twitter’la birlikte, akılllı cep telefonları ve mini tablet bilgisayarlara düşmeye başlamıştır.

En önemli nedenlerin ilk sırasında, başta popüler gazeteciler olmak üzere, yazarlar, sanatçılar ve siyasetçilerin bu mikroblog uygulamasını kullanmaları gelmektedir. Bu ünlü kişiler kendileriyle ilgili en son haberleri, kısa duygu ve düşüncelerini buradan duyurmaya başlayınca, Twitter basına da ‘malzeme’ (haber kaynağı) olmuştur. Ünlülerin açtıkları bu yolu daha sonra basın da takip etmiştir.

 

Haber ajansları ve haber sitelerinden, televizyon, gazete, dergilere kadar tüm medya kuruluşları artık Twitter’ı hem haber kaynağı, hem de kendi haberlerini ‘pazarlamak’ için kullanıyorlar.

 

Değerinin 8 milyar doları aştığı söylenen Twitter, her geçen gün daha da büyümekte; nicelik olarak değilse de, nitelik ve etkinlik bakımından tüm dünya sosyal medyasındaki önemini korumaktadır. Yakında kendi bünyesinde oluşturacağı doğrudan fotoğraf, video, müzik ekleme geliştiricileri ile daha işlevsel bir kullanışa ulaşması beklenilmektedir. Rakibi çıkmadığı sürece de bu ayrıcalıklı konumunu sürdürecektir.

 

LEVENT KUĞU’YA SORDUK

Levent Kuğu 1980 yılında doğdu, İstanbul’da yaşıyor.

Kendinizi biraz tanıtır mısınız ?

13 yaşında babasının hediye ettiği Nikon FM2 ile fotoğrafla tanışan , 1995 de karanlık odasında çektiği fotoğrafların siyah beyaz baskısını yapan, 1996 yılında da renkli baskıyı öğrenen, 1997 de Nikon eski mümessiliğinde işbaşı yapan, 2000 yılında yeni Nikon mümessiliğine transfer olan, 2009 yılına kadar Eğitim müdürü vasfıyla fotoğraf eğitmenliği yapıp sonunda kendi isteğiyle Nikon’dan ayrılan, kariyerine Reklam ve Tanıtım fotoğrafçılığı yaparak devam etme kararı alan kendi halinde mutlu bir Fotoğrafçı . . .

 

Klişe olmuş sorudan başlayalım. Size göre kısaca fotoğraf nedir?

Hayattan önemli bir kesit …

Kaç yıldır aktif olarak fotoğrafın içinde yer alıyorsunuz?

17 yıldır …

Daha çok fotoğrafın hangi dalıyla ilgileniyorsunuz?

Reklam ve Tanıtım fotoğraflarıyla …

Gününüzün ne kadarını fotoğrafa ayırıyorsunuz?

Bazen 48 saat aralıksız fotoğraf çekiyorum , bazen de günlerce makineme dokunmuyorum bile …

Çektiğiniz bir fotoğrafın ”iyi” olduğunu nasıl anlıyorsunuz?

Deklanşöre basmadan hemen önce …

 

Fotoğrafın içine para konusu girince, sanat yönünden bir azalma oluyor mu?

Sanatsal anlamda fotoğraf çekmenin ne olduğunu pek bilmediğim için net birşey söyleyemem ama mutlaka birşeyler eksiliyordur , Misafire yemek hazırlamakla , Restaurant’ta aşçı olmak arasında fark olsa gerek …

Fotoğraf ne kadar doğruları gösterir yansıtır?

Photoshop varolduktan sonra hiçbir zaman …

Fotoğrafa resim diyenler olunca tepkiniz ne oluyor?

Ben bu konunun fotoğrafa yeni başlayan amatörlerin ukalalık yapmak için apartta bekledikleri bir konu olduğunu düşünüyorum … Bütün fotoğraf makinelerinin orjinal kullanım kitapçıklarında çekilen fotoğraflardan “Picture” diye bahseder , türkçesi de “Resim” olduğuna göre bence problem yok …

Digital fotoğrafçılığın, fotoğraf üzerindeki etkisi üzerinde ki düşünceleriniz neler?

Fotoğrafın kimyasıyla da uzun yıllar içiçe yaşamış biri olarak Dijital fotoğrafçılığın büyük bir nimet olduğunu düşünüyorum . . .

Filmli makinelerle fotoğraf çektiğim ve boş bir kağıdın karanlık odada gözlerimin önünde fotoğrafa dönüştüğü yılları her zaman tatlı hatıralarla anacağım …

Son on yıl içerisinde insanların fotoğrafa bakış açısı ne derece değişti?

Talep oluşan her sektörde olduğu gibi Fotoğraftada sap ve saman oluştu ve tabiki sapı yada samanı sevenler …

Eser üretenler genelde bu cümleyi kamuoyu ile paylaşmasalar da sizin “çektiklerim içinde en çok beğendiğim budur” dediğiniz bir fotoğraf var mı varsa o fotoğrafı bize anlatır mısınız?

1995 yılında Kız Kulesi’nin eski halini bir iddia üzerine fotoğraflamıştım , bir kare fotoğraf çekme hakkım vardı, sözkonusu aksesuar ve f değeriyle doğru pozlama süresini vermek zorundaydım.

Nikon FM2 Body, 50mm f:1.4 Lens…

3 adet üstüste takılmış ND3 filtre , 22 diyafram’da doğru pozlama süresini tutturmak zorundaydım …

45 dakika pozlanması gerektiğine karar verip, pırıl pırıl bir fotoğrafla iddiayı kazanmıştım …

 

Fotoğraf konusunda zamanında sizin elinizden tutan hocam dediğiniz ve sizinde şimdi yetiştirdiğiniz, yardım ettiğiniz insanlar var mı ?

Teknik olarak birşeyler öğrenebildiğim biri olmadı maalesef ama 2000 yılında ortalama 400 personelin arasından beni seçip Nikon mümessilliğinde işbaşı yapmamı sağlayan , bugünkü Sigma Türkiye’nin patronu “Sena Ok” un hakkını hiçbir zaman ödeyemem .

Geçenlerde kabaca bir hesap yapmıştım, ortalama 6000 kişiye fotoğraf eğitimi vermişim…

Fotoğraf dünyasının nankör bir dünya olduğunu söyleyenler var sizin bu konuda ki görüşleriniz neler.

Nankör olan Fotoğraf dünyası değil, komik paralara tavandaki spot lambalarıyla sözüm ona moda fotoğrafı çekmek vb… işler yapıp, bindiği dalı kesen, insanların fotoğrafçılığı küçümsemelerine sebep olan, (tenzihen) yeni yetme fotoğrafçı adayları . . .

Son olarak çerçevesini sizin belirlediğiniz bir “fotoğraf” yorumu alabilir miyiz?

En güzel fotoğraf , bakarken alttan alttan gülümsediğiniz fotoğraftır .

YUSUF PURUT’A SORDUK:

Yusuf Purut 1973 yılında Bayburt’ta doğdu ve Ankara’da yaşıyor.

***Klişe olmuş sorudan başlayalım. Size göre kısaca fotoğraf nedir?

 

—Bence fotoğraf, evimizin dışındaki güzel yada ilginç ne varsa eve getirebilme sanatıdır. Bilmem hangi memleketten bir insan yüzü, yada güneşin bambaşka battığı bir ufuktan gözlere ziyafet bir günbatımı…

***Kaç yıldır aktif olarak fotoğrafın içinde yer alıyorsunuz?

—13 yıldır fotoğraf çekiyorum, analog (filmli) dönemde başladım.

***Daha çok fotoğrafın hangi dalıyla ilgileniyorsunuz?

 

—İnsan yüzleri çekmeyi seviyorum. Portre dalı yani, içinde insan olan hayat içi kompozisyonları da görüntülemeyi seviyorum.

***Gününüzün ne kadarını fotoğrafa ayırıyorsunuz?

—Ticaret ile uğraştığım için sadece hafta sonları fotoğraf çekebiliyorum. Fotoğraf izleme, fotoğraf hakkında internetten bir şeyler araştırma gibi işlere ise hemen hemen her akşam bir saat ayırıyorum.

***Çektiğiniz bir fotoğrafın ”iyi” olduğunu nasıl anlıyorsunuz?

 

—Teknik detayları ikinci planda düşünürüm, insan yüzleri görüntülemeyi sevdiğim için o yüzde yakalamak istediğim ifadeyi fotoğraf karesinde iyi bir kompozisyona oturtmuşsam bu benim için iyi fotoğraf demektir. Fotoğraf karesinde ifadeyi belirginleştirmek için de ışığı iyi kullanmak gerekir, ışık iyi olunca da teknik başarı kompozisyona yansır. Uzatmadan, çektiğim kare beni bakar bakmaz heyecanlandırıyorsa o fotoğraf iyi fotoğraf olmuştur benim için…

***Fotoğrafın içine para konusu girince, sanat yönünden bir azalma oluyor mu?

—Fotoğraf ile amatör olarak uğraşıyorum. Onun için bu sorunun cevabını veremeyeceğim…

***Fotoğraf ne kadar doğruları gösterir yansıtır?

—Fotoğraf bence doğruları gerçek anlamda gösterir. Ara Güler’in Hamallar fotoğrafına bakınız mesela; her yüzde gizlenemez bir geçim sıkıntısı ölümsüzleştirilmiştir…

***Fotoğrafa resim diyenler olunca tepkiniz ne oluyor?

—Bence doğru bir söylemdir. Resim resmetmekten türeyen bir kelimedir. Fotoğraf da resmetmenin bir başka türüdür bence…

***Digital fotoğrafçılığın, fotoğraf üzerindeki etkisi üzerinde ki düşünceleriniz neler?

 

—Bir anlamda iyi oldu, fotoğraf çeken insanların sayısı çoğaldı. Bir anlamda da kötü oldu, tembellik oluştu. Filmli dönemde kısıtlı film sayısına mahkum olduğumuz için özenerek, daha dikkatli çekimler yapılıyordu. Filmli dönemden gelen arkadaşlar, ben de dahil, o dönemin alışkanlığıyla dikkatli çekimlere devam ediyoruz. Ama direk digital makine ile başlayan arkadaşların çoğunda bir kompozisyonu çok kareleme alışkanlığı var, nasılsa biri düzgün çıkar gibi yanlış bir anlayış var. Bu, bu işi sanatsal olarak yapmaktan çıkarıp eğlence sınıfına sokuyor.

Digital fotoğrafçılığın en olumlu etkisi fotoğrafların kitlelere ulaşımını kolaylaştırması oldu. Fotoğraf paylaşım platformlarında iyi yada kötü bir çok fotoğraf paylaşılıyor. Bu işe yeni başlayan hevesli ve acemi arkadaşlar buralardan takip etmek için seçtikleri iyi fotoğrafçıların fotoğrafları ile heves ettikleri bu işte gelişme sağlayabiliyorlar…

***Son on yıl içerisinde insanların fotoğrafa bakış açısı ne derece değişti?

—Basitleşti. Elinde makine olan çoğu insan dijitalin verdiği imkanlarla hemen hemen her şeyi fotoğraflıyorlar; fotoğraflamaya değer olmayan anları, canlıları vs. bile…

***Eser üretenler genelde bu cümleyi kamuoyu ile paylaşmasalar da sizin “çektiklerim içinde en çok beğendiğim budur” dediğiniz bir fotoğraf var mı varsa o fotoğrafı bize anlatır mısınız?

 

—Benim henüz en iyi fotoğrafım olmadı. Ben sadece bu işi çok seven bir amatörüm…

***Fotoğraf konusunda zamanında sizin elinizden tutan hocam dediğiniz ve sizinde şimdi yetiştirdiğiniz, yardım ettiğiniz insanlar var mı ?

—Hiç kimsenin desteği olmadı. Çok sevdiğim fotoğrafçıların fotoğraflarından ilham aldım sadece….

***Fotoğraf dünyasının nankör bir dünya olduğunu söyleyenler var sizin bu konuda ki görüşleriniz neler?

 

—Ben hiç öyle düşünmedim. Benim için fotoğraf beni ve tanıdığım birçok insanı daha önceki hayatlarındaki kötü alışkanlıklardan uzaklaştıran güzel bir uğraş oldu…

***Son olarak çerçevesini sizin belirlediğiniz bir “fotoğraf” yorumu alabilir miyiz?

—Ben fotoğrafı teknik anlamda pek irdeleyemem. Hislerim ile bakarım. Fotoğraf bakar bakmaz beni etkisi altına alıyorsa; ‘’ Offf’’ derim… ‘’ne fotoğraf çekmiş…’’

METİN DEMİRALAY’A SORDUK:

Metin Demiralay 1968 yılında Isparta’da doğdu ve İstanbul’da yaşıyor.

Klişe olmuş sorudan başlayalım. Size göre kısaca fotoğraf nedir?

 

– Fotoğraf, kimse bunu itiraf etmesede yalnızlığını ki bunun içinde dünyayada ki tüm yaşananalara olan isyanını da katarak verdiğin cevaptan ibarettir.

 
Kaç yıldır aktif olarak fotoğrafın içinde yer alıyorsunuz?

 

– Sorunun cevabı 3-4 yıl ama bide bana sor.

Çektiğiniz bir fotoğrafın ”iyi” olduğunu nasıl anlıyorsunuz?

 

– Daha iyi bir fotoğraf çekemedim maalesef.

Daha çok fotoğrafın hangi dalıyla ilgileniyorsunuz?

 

– Sanırım kurgu bana çok daha fazla haz veriyor, kafamdakileri aktarmanın en güzel yolu olduğunu düşünüyorum.

Gününüzün ne kadarını fotoğrafa ayırıyorsunuz?

 

– Her anımı fotoğrafla geçiriyorum aslında bir şekilde.

Çektiğiniz bir fotoğrafın ”iyi” olduğunu nasıl anlıyorsunuz?

 

– Anlamıyorum aslında benim iyi dediklerim insanlar tarafından beğenilmiyor ve  buda idare eder dediklerim beğeni alıyor bende bi terslik var sanırım.

Fotoğrafın içine para konusu girince, sanat yönünden bir azalma oluyor mu?

 

– Sanatsal olarak soruyorsanız ben sanatçı değilim ama düşüncem o ki soyut düşüncelerin somutlaştırılmasının ölçüsü ve değerlendirilmesi asla parayla alakalı olmamalı.

Fotoğraf ne kadar doğruları gösterir yansıtır?

 

Fotoğrafçının doğrusu neyse fotoğrafta o kadar yansıtır.

 

Fotoğrafa resim diyenler olunca tepkiniz ne oluyor?

 

– İnsanların sevdiği bi şeye ne dediği beni çokta incitmez ben beğeniye bakarım.

 

Digital fotoğrafçılığın, fotoğraf üzerindeki etkisi hakkında düşünceleriniz nelerdir?

 

– Buna analog çalışan insanların cevabını tahmin ediyorum ve inanın dijital olması fotoğrafın önemini bir kez daha insanların aklına sokmak açısından ve fotoğrafın önemi açısında faydası olduğunu düşünüyorum. (buda en kısa cevap)

 

Son on yıl içerisinde insanların fotoğrafa bakış açısı ne derece değişti?

 

– Çok değiştiğine inanıyorum bir kere hayatımıza bir şekilde girmeyi başardı bu cep telefonuyla bile olsa artık insanlar fotoğrafçılara bağımlı değil kendi fotoğraflarını çekebiliyor artık ve fotoğrafa bu ilgi arttıkça iyi fotoğrafın da değerlendiğine inanıyorum.

 

 

 

Eser üretenler genelde bu cümleyi kamuoyu ile paylaşmasalar da sizin “çektiklerim içinde en çok beğendiğim budur” dediğiniz bir fotoğraf var mı?

 

– Öyle bir şey yok henüz kafamdaki fotoğrafları malesef makineme aktaramıyorum. Bu ya benim sorunum ya da öğrenmem gereken çok şey var.

 

Fotoğraf konusunda zamanında sizin elinizden tutan hocam dediğiniz ve sizinde şimdi yetiştirdiğiniz, yardım ettiğiniz insanlar var mı ?

 

– Hayır olmadı ben yeni başlayanlara yardımcı olmaya çalışıyorum ama bir yandan da istemiyorum bunu yapmayı çünkü yönlendirmek onlara haksızlık olur ben fotoğrafçının zaten kendi hayatı çerçevesinde duygularını sadece kendisinin aktarmasının çok daha doğru bir yöntem olacağını düşünüyorum.

 

Fotoğraf dünyasının nankör bir dünya olduğunu söyleyenler var sizin bu konuda ki görüşleriniz neler?

 

– Hayat böyle be zaten değil mi!

 

 

ELİF YEMENİCİ’YE SORDUK

Elif Yemenici 1989 yılında Eskişehir’de ve orada yaşıyor.

Kendinizi biraz tanıtır mısınız ?
Eskişehir’de Güzel Sanatlar Lisesi’ni bitirdikten sonra Anadolu Üniversitesi Güzel sanatlar Fakültesi Baskı Sanatları bölümüne girdim. Burada boya kokularıyla, kalem, kağıtlarla haşır neşir olmak harika fakat fotoğraf makineleri ve kameralara olan tutkum beni ikinci bir bölümü okumaya da itti. Bir sene sonra yine Anadolu Üniversitesi’nde İletişim Bilimleri Fakültesi,Sinema ve Televizyon bölümüne başladım. Şuan ikisini birlikte yürütüyorum. Eğitimsel bilgilerin dışında kendimi tanıtmakta zorlanıyorum, yaptığım işler zaten kişiliğimin, iç dünyamın ürünleri. Çünki içimdekileri dile vurmak pek tercih etmediğim bir dışavurum şekli.

Klişe olmuş sorudan başlayalım. Sizce kısaca fotoğraf nedir?
Öncelikle fotoğrafı tek bir kalıba sokup, fotoğraf “şu”dur demek olmaz. İnsanın hayatını ne denli doldurduğuyla ve ne tip bir fotoğraf olduğuyla bağlantılı olarak görecelidir. Görsel bir şiirdir mesela, bir haz alma nesnesidir, estetik kaygılar taşır, karşısına oturursun ve izlersin. Yada bizim ötekine karşı duyduğumuz sorumluluğun dilidir, unutulmamak istenilen bir anın belgesidir, geçip giden hayatı bir enstantane süresi için dondurarak, ölümlülüğe karşı koyma çabasına olanak veren bir teknik ve bunun ürünleridir. Ama aslında Roland Barthes’ın yorumuyla ölüm olsa da yaşamın kendisinidir. Benim fotoğraflarım ise hayallerimin tab edilmiş halleridir diyebilirim.

-Kaç yıldır aktif olarak fotoğrafın içinde yer alıyorsunuz?
Küçüklüğümden beri makineler hiç elimden düşmedi aslında. Dedem eskiden fotoğrafçı olduğu için onun eski makineleriyle çok haşır neşir oldum. Ama ilk profosyonel makinemi 2 sene önce çizimlerimden kazandıklarımla biriktirip alabildiğimden beri zihnimdekileri daha rahat bir şekilde somutlaştırabiliyor ve kendimi bu işin içinde hissedebiliyorum.

-Daha çok fotoğrafın hangi dalıyla ilgileniyorsunuz?
Anı yada belgesel nitelikli fotoğraflar çekmeyi pek sevmiyorum. Kendimden bir şeyler dahletmediğim sürece sadece gördüğümü fotoğraflamak benim için tatmin edici değil. Farklı bir açı yakalamak, perspektif, altın oran gibi şeyler de yeterli değil bunun için. O yüzden konsept fotoğraflarını seviyorum. Fotoğraf çekeceğim zaman genelde bir ön hazırlık süreci olur. Zihnimde bir tasarım yaparım, hatta zaman zaman bunun eskizlerini de çizerim, hayalimdeki konsepti oluşturduktan sonra deklanşöre basarım. Aynı resim yapacağım zaman olduğu gibi o fotoğraftaki her ayrıntıyı kendim belirlemeyi, herşeyin kendi kontrolümde olmasını seviyorum.

-Gününüzün ne kadarını fotoğrafa ayırıyorsunuz?
Fotoğraf benim için zaman buldukça yaptığım bir hobi olmadığı için, kafamın içindekilere göre kendim fotoğraf için zaman yaratıyorum ve bu çok değişken olabiliyor. Kafamdaki fikir olgunlaştığı an hemen makineme davranıyorum. Bazen o fikirler oturmadığı zaman sancılı süreçler yaşıyorum.

-Çektiğiniz bir fotoğrafın ”iyi” olduğunu nasıl anlıyorsunuz?
Hiçbir zaman “iyi” olduğuna karar vermedim. Mutmain olmak insanı kısırlaştırır.

-Fotoğrafın içine para konusu girince, sanat yönünden bir azalma oluyor mu?
Şuanda işin daha çok başındayım, henüz siparişli fotoğraflardan ziyade kendim için çektiğim fotoğraflar afiş vb. bir şekilde değerleniyor. O yüzden sanat yönünden bir azalma olup olmadığını deneyimlemedim. Ama bu işverenin sizi yönlendirip kısıtlamasıyla ilgili olarak değişir diye düşünüyorum.

-Fotoğraf ne kadar doğruları gösterir yansıtır?
Doğruları yansıtmasına gerek yok ki.
-Eğer fotoğrafçı olmasaydınız ne olmak isterdiniz?
Fotoğraf makinesi olmak isterdim.

-Fotoğrafa resim diyenler olunca tepkiniz ne oluyor?
Resim iki hece, fotoğraf üç. Herzaman olduğu gibi insanlar daha ekonomik olanı yani “resim”i tercih ediyorlar. Buna gereksiz tepkiler gösterip kelimelere takılmamak lazım.

-Digital fotoğrafçılığın, fotoğraf üzerindeki etkisi üzerinde ki düşünceleriniz neler?
İyiki dijital var diyorum. Açıkçası dijital olmasaydı fotoğrafçılık şuanki konumunda bile olamazdı bence. Şahsen ben analog çekerken filmlerin ziyan olabileceği korkusuyla çok deneysel şeyler çıkartamıyorum, bu da yaratıcılığıma ket vuruyor.Bu dijitalle gereksiz fotoğraflar çektiğim anlamına da gelmiyor tabi ama bir risk faktörü yok dijital çalışma sürecinde. Tabi analogun tadının ayrı olduğunu düşünenlerdenim. Sonucun ne olacağına dair merak unsuru, karanlık oda, bekleme süreci gibi şeyler işin “hoşlukları”. Fakat daha ekonomik olduğu için ve üzerinde rahatça oynayabildiğim için dijital ilk tercihim. Bu esneklik sayesinde çizim ve fotoğrafı birleştirebilme imkanı buluyorum.

-Gelecekte kendinizi nerede görüyorsunuz peki?
Sahneden seyircilerin içine duygu yumağı halinde dönüyorum, o da nesi, elimdeki de oscar mı ne(:

-Fotoğraf konusunda zamanında sizin elinizden tutan hocam dediğiniz ve sizinde şimdi yetiştirdiğiniz, yardım ettiğiniz insanlar var mı ?
Bu konuda elimden tutan bir yol göstericim olmadı. Kendi çabalarımla ilerlemeye çalışıyorum. Birebir ilgilendiğim öğrencim de olmadı fakat son zamanlarda sıkça duyduğum ve hoşuma giden bir durum var; fotoğraflarımı inceleyip beğenenler de bu işin içine girmek istediklerini söylüyorlar, yani farkında olmadan az biraz ilgisi olanları teşfik ediyorum sanırım. Her fotoğrafçı için yada işini güzel yapmaya çalışan insan için geçerlidir bu durum zaten. Mesela birkaç arkadaşım hiç alakaları yokken fotoğrafa merak saldılar fotoğraf makinesi aldılar ben de onlara elimden geldiğince bildiklerimi aktarmaya çalıştım. Bu şekilde ufak tefek de olsa yardım etmeye, ilgisi olanların elinden tutmaya çalışıyorum.